12 Mart 2012

Deplasman Lanetli Mart

Geçen sene yine bugünler... 19 Mart 2011 Konyaspor-Antalyaspor maçı öncesinde deplasman hazırlıkları tamamlanmış, biletler alınmıştı. Artık sadece kalan sayılı saatin geçmesini bekliyorduk. Küheylan Isparta'dan ben Ankara'dan yola koyulacak; Konya'da armanın yanında olacaktık ama 18 Mart'ın akşam saatlerinde büyükannemin vefat haberiyle tüm planlar iptal olmuştu.

Gelelim 11 Mart 2012'ye... Yani düne... Bütün hafta Karabük deplasmanı ilgili planlar yaptım, hafta sonu için gelen tekliflere “Bu hafta sonu deplasman yolcusuyum inşallah.” dedim. 'İnşallah'... Geçen seneden sonra deplasman planlarımdan bahsederken artık hep kullanıyorum. Ancak dün yine fayda etmedi.

Karabük yolculuğu ya Ulusoy'un 7:30 otobüsüyle ya da Kamil Koç'un 9:30 otobüsüyle başlayacaktı. 7:30 otobüsü 11 gibi Karabük'te olacağı için şehir merkezinde de biraz dolanma fırsatım olacaktı. Bu nedenden ötürü açıkçası ilk başta 7:30 otobüsü ile gitmeyi düşünüyordum ama bir önceki gece pankartlarla uğraşınca 7:30 yerine 9:30 otobüsü ile gitmeyi tercih ettim. 9:30 otobüsünün varış saati 12:15'ti. Bu da doğrudan otogardan stada geçmem anlamına geliyordu ki statla otogar arasındaki bir kilometrelik mesafe için bu süre fazla fazla yeterliydi.

Genelde son dakika insanıyımdır ama bu sefer işimi riske atmayayım diye tam planladığım saat olan 9:00'da evden çıktım. Ankaray ile AŞTİ'ye geçecektim. 15 dakika süren bu yolculuk bilet almam için yeterli olacaktı. Henüz biletim yoktu, çünkü hangi otobüsle gideceğime sabah karar verdiğim için bilet almamıştım. 9:30 otobüsüne karar verdiğimde ise bu seferin internetten bilet satışı kalkmıştı. Yine de sorun değildi. Dediğim evden planladığım zamanda çıktığım için biletimi almak için normalde bana 10-15 dakikalık bir zaman kalacaktı.

Ancak Ankaray bir türlü gelmek bilmedi, bana mı öyle geldi bilmiyorum ama sanki her zamankinden de yavaş gidiyordu. Derken saat 09:26 iken ben hala AŞTİ'ye 4 durak uzakta Tandoğan'daydım. Tandoğan durağı telefonun çektiği tek durak olduğu için hemen kardeşime mesaj attım otobüsü bekletmeleri için arasın diye.

9:32'de AŞTİ durağına ulaşmış, 9:33'te de peronlara gelmiştim. Önünde Zonguldak yazan Kamil Koç otobüsüne Karabük otobüsünü sorduğumda “Şu önde giden araç.” yanıtı aldığımda ilk şoku yaşadım ama meğerse hareket saatinden sonra peronda beklemek yasak olduğundan beni beklemek için kapıya yönelmiş. Zonguldak otobüsüyle Karabük otobüsünü yakaladıktan sonra Karabük otobüsüne bindim. İçimden “Oh yahu sonunda.” derken meğersem yanılıyormuşum.

Muavine biletimin olmadığını gişeden bir bilet kesmelerini istedim ama hareket saati geçtiği için artık bilet kesilemeyeceğini ve biletsiz yolcu götüremediklerini söyledi. Dönüş bileti olarak çift bilet alayım teklifim de kabul görmeyince işi çok da zorlamayıp indim. Çünkü başka bir seçeneğim daha vardı. Bu otobüse koştururken otobüs hangi peronda diye baktığım panoda Metro'nun saat 10:00'da Karabük otobüsü olduğunu görmüştüm. Metro'yu normalde hiç tercih etmem. Onun için seferlerine bakmadığım için Metro'nun yazıhanesine yöneldim. Ancak bir sürpriz de orada karşıladı beni.

Saat 10:00 Karabük otobüsü için bilet almak istediğimi söylediğimde öyle bir sefer olmadığı söylendi. İlk sefer saat 12:00'daymış. Varışı da 15:45, yani işe yaramaz. Panoya yanlış yazılmış meğer saat. Sonrasında tüm firmalara Karabük otobüsü sordum. Oradan sonuç çıkmayınca komşu illerden birine gideyim, oradan geçerim bir şekilde dedim ama sorduğum herkes olumsuz konuştu, o iş de olmadı. AŞTİ'de çaresizce atılan 3-4 turun ardından içimde sinir, başımda ağrı, çantada pankartlar geri dönüş yolunu tuttum.

İşte dün bu yaşadıklarımdan sonra aklıma geçen sene geldi. Elbette ki geçen sene yaşadıklarım ile dün yaşadıklarım kıyaslanamaz, geçen seneki çok çok daha acı bir durumdu. Ancak sonuç olarak bu iki martta da deplasman yolundan dönmüş oldum. Bir öğrenci açısından hem memleketten dönüş olması sebebiyle cebin biraz daha fazla para gördüğü, hem de dönem başı olduğu için derslerin çok yoğun olmadığı bir dönem olan mart ayı deplasman için en uygun aylardan biri ama ikidir gidemiyorum. Ne diyeyim 'inşallah' seneye sorunsuz bir deplasman nasip olur.






 

1 yorum:

  1. aştide o şekilde antalyaya gitmeye çalışırken kaldım bir kere. büyük geçmiş olsun

    YanıtlaSil

Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...