31 Mayıs 2014

Tebrikler Alanyaspor

Yıllarca özendim komşu şehirleri ile aynı ligde yakın olup, oralara deplasman yapanlara. Bizim Mardan'a gittiğimizi süre kadar deplasman yapanlar vardı hatta. İşte şimdi bir ucundan biz de bunu yakaladık. Alanyaspor, Hatayspor'u penaltılarla geçerek PTT 1. Lig'e yükseldi. 


Alanyaspor'un bu yükselişi Antalya'da da bir takım karışıklıklara imza attı. Aklıma idi aslında düşüncelerimi yazmak ancak sonucu bekleyeyim diyordum, Alanya artık rakibimiz olduğuna göre yazabilirim. 

Alanya ilçesinin, Antalya'ya bakış açısını bilmeyen yoktur. Ciddi ciddi dillendirilmese de, hep Antalya'dan bir ayrılma, kendi başlarına bir il olma arzuları vardır. Benim şahit olduğum kadarıyla da Alanyalılar, pek Antalyalılar'dan haz etmezler. Ancak şuan Alanya, Antalya gibi göçten fena etkilenmiş durumda ve eski Alanyalılar pek kalmamıştır oralarda. 

Alanyaspor tribünlerinin de zamanında Antalyaspor için açtıkları pankartlar, taşlamalar var. Bu bahsettiğim olaylar onlarca sene önce yaşanmış. Yani üstünden bir hatta iki nesil geçmiş. O mevzuları yapanlardan hiçbiri belki de tribünlerde değil şuanda, yani özellikle bizim taraftan neden hala bir düşmanlık peydah etme çabası var anlamıyorum. 

Atatürk Stadı'nın son senelerinde maçlara gelenler bilir. Yeni Kale'de Red Soldiers pankartının yanında hep Altad pankartı da olurdu. Bir grup Yeşil-Turuncu formalı adam Antalyaspor'u bizler gibi desteklerdi. Başlarında da Veysel Abi. Her hafta getirdikleri muzları ikram ederlerdi Antalyasporlulara. Hatta bir kez biz de şimdi tam olarak hatırlayamadığım bir Alanyaspor maçına 2 volt gitmiştik. Yine orada harika karşılanmıştık, tıpkı bu sene playoff karşılaşmalarına giden Antalyasporlular gibi. 

Şimdi tekrar soruyorum tarihin tozlu sayfalarında kalan Antalyaspor - Alanyaspor düşmanlığını tekrar canlandırmak isteyenlere. Adamlar her hafta Antalya'ya maça geldiler, neden Yeni Kale'ye gelip tepki koyulmadı, Mardan'a bile maça geldiler neden orada tepki konmadı. Antalyasporlular, Alanya'ya maça giderken, yanlış yapıyorsunuz onlar bizim hasmımız denmedi? 

Antalyaspor Tribününde ne yazık ki belli bir kültür olmadığı gibi, ben normal maçlarda yaptığım gibi kendi düşünceme göre hareket edeceğim. Benim hareketim bellidir, Alanyalılar geldiğinde formalarıyla gezenlere salça olmam ancak tribünde de dakikalarca hoşgeldiniz diye bağırmam gol attıklarına ilçe takımımız diye alkışlamam. Ancak puan sıralamasına göre baktığım zaman bizimle alakası yoksa da, diğer takımlara karşı Alanyaspor'u desteklerim. Sonuç olarak kutsal sayımız 07'ye saygısızlık yapıp, buçuk sevdasına düşmüyorlar. Zaten başlarında Veysel Abi olduğu sürece de böyle birşey olması mümkün değildir. 

PTT 1. Lig'e hoşgeldin Alanyaspor, rakibimiz olduğunuz içinse başarılar dileyemiyorum ligde. Biz çıkalım sonra sizi de bekleriz Süper Lig'e. 



 

Gencer'le Devam

Antalyaspor'un küme düşmesinin ardından genel kurul kararı alan Antalyaspor Vakfı, yapılmayan bir seçimle Can Atlı ve Gültekin Gencer'in katıldığı kurul sonucu Gültekin Gencer'i tekrar başkan atadı. 


Can Atlı önceki sene katıldığı seçimden sonra, Antalyaspor'da durumlar iyiyken değil, kötüyken de buradayız mesajı vererek tekrar adaylığını koydu. Kongrede yoktum haliyle, ancak giden arkadaşlarımdan dinlediğim üzere Can Abi'nin yaptığı konuşma sık sık alkışlarla kesilmiş. Daha sonra açıklama metnini de okudum ve ben olsam ben de alkışlardım o söylenenleri. Çünkü bir sene boyunca yapılan tüm işleri iyisiyle kötüsüyle değinmiş. Sadece kötü yönleri de söyleyebilirdi, ama yapılan bir kaç güzel hareketi es geçmemesi de takdire şayandır. 

Dönelim Gencer'e. Gültekin Gencer çok başarısız bir başkanlık dönemi geçirmiştir. Geçen sene başkan seçildikten sonra söylenenleri hatırlayalım, "hazine devraldık" demişti. Ancak günümüze döndüğümüzde görüyoruz ki, hazıra dağ dayanmaz sözü sadece lafta kalmıyormuş. Antalyaspor ne yazık ki 5 sene sonra küme düşmüştür. 

Eğer daha önceden seçimle ilgili bir şeyler yazabilseydim Gencer'in normal şartlarda devam etmek zorunda olduğunu yazacaktım. Ancak bu şekilde kimsenin başkan adayı olmamasından dolayı değil, düşürdüğü takımı tekrar kendi çıkarmak zorunda olduğu gibi. Sedat Peker'in zamanında yaptığı gibi. Gerçi Sedat Peker ile Gültekin Gencer'i de kıyaslamak, Sedat Başkan'a bir saygısızlık olacaktır bunu da es geçmemek lazım. 

Velhasıl kelam Gültekin Gencer tekrar başkanlığa atandı. Konuşulan bir sürü dedikodu var. Onlara burada değinmek kimseye bir şey kazandırmaz. Geçen seneden Gencer'in çıkarması gereken bir sürü tecrübe var ancak bizim de en az onun kadar var. 

Taraftar olarak Gencer'in bize karşı attığı her adıma, verdiği her her söze tedbirli yaklaşmalıyız. Yaptığı her hataya anında tepki göstermeliyiz. 3 kişi 5 kişi demeden. Herkes bireysel olarak bile tepkisini vermeli. Çünkü ne yazık ki, atanan başkan gibi yönetim kurulundakilerin de Antalyaspor pek umurlarında olmayacaktır. Yanlışlara ses çıkartan, olması gerektiği gibi kontrol mekanizması Antalyaspor Taraftarı olmalıdır. 

Stresli, gerilimli bir sezon bizi bekliyor. Başkana güveni olan Antalyasporlu yok gibi birşey. Sonumuz hayrolsun. 

Not: Can Atlı'nın konuşma metnine ulaşmak için lütfen tıklayınız



08 Mayıs 2014

Sadece Futbolcular Küme Düştü

Maçtan hemen sonra yazmak istemedim bir şeyler. Çünkü yazacak olsam, neden düştük, suçlu kim falan gibi gereksiz şeylerden bahsedecektik. Topa basalım, bir oyun sakinleşsin istedim. 

Antalyaspor'un küme düşmesine üzülmedim. Hatta başlığı da Oh Be Düştük! gibi bir başlık koyacaktım ancak çok fazla üzülen arkadaşlara saygısızlık olsun da istemedim. Çünkü ben ciddi anlamda kendimi Antalyasporlu hissettiğim yaşlarımda Antalyaspor, şuan düştüğümüz ligde orta sıralarda idi. Hatta artık bir tribüncü olduğumu düşündüğüm zamanlarda oradan da düşmemeye oynuyorduk.

Bu bir avuntu değildir. Hani diyor ya herkes, "Antalyaspor, bu şerefsiz lig için fazla şerefliydi" "Bizim olduğumuz her lig süper ligdir"... işte bunlar benim için esasında bir avuntu. Ancak gerçek anlamda söylüyorum ben artık sıkılmıştım. 

Sıkılmıştım, Antalya'da tatil yapmak için gelen veteran futbolculardan, sıkılmıştım İstanbul takımlarını izlemek için kombine alanlardan, sıkılmıştık süperligde iki üç reklamını yapmak için Antalyasporlu gözüken siyasilerden işadamlarından, sıkılmıştım hersene acaba bu sene düşer miyiz diye korku yaşamaktan, sıkılmıştım mali çıkarları uğruna Antalyaspor hakkında yabancı takım gibi bahseden yorumculardan, sıkılmıştım futbol sevgisi sadece İstanbul takımları olduğundan ve Antalyaspor onların bu ligde rakibi olduğu için Antalyaspor hakkında salak salak yorumlar yapanlardan, sıkılmıştım endüstriyelleşen tribünden...

Bir alt lig gerçekten çok daha iyi gelecek Antalyaspor'a. Küme düştüğümüz maçtan sonra gururla, en içten duyguyla "canım feda olsun sana" diye haykıran yüreklerin olacağı bir lige gidiyoruz. İnsanların, samimiyetsiz ilgisinden kurtuluyoruz. O aptal İstanbul takımı hayranlarının yorumlarından kurtuluyoruz. 

Kimbilir belki tribün gücü ile gönderemediğimiz Medical Park'dan bile kurtulucaz bu düşüşle. Tertemiz Antalyaspor armasına tekrar kavuşacağız, bu bile yetmez mi? 

Başlıkta okuduğumuz gibi, Antalyaspor'da bu sene top koşturan futbolcular küme düşmüştür. Antalyaspor'u sevenler hala yerinde olacaktır. Sadece destekledikleri takımın rakipleri farklı olacaktır. Ancak şuanda kendilerine takım arayan futbolcular, düşmüş futbolcular olarak takım arayacaklardır. 

Sahada ağlayan Zeki, Musa, Serkan... Varını yoğunu ortaya koyan Diarra onurumuzdur. Antalyaspor her zaman bizim gururumuzdur. Bu taraftar bu futbolculara hakkını helal etmiyor, ancak Antalyaspor armasına canımız, kanımız her zaman feda. 





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...