Euro 2012 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Euro 2012 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Temmuz 2012

Antalyaspor Güncel | Haziran & Temmuz

Son birkaç haftadır bir koşuşturmacanın ortasında kalakaldık. Hal böyle olunca da bu dönem içerisinde ne yazık ki blogu epeyce boşladık. Koşuşturmacadan kastım biraz daha iyi anlaşılsın diye şöyle diyebilirim ki son dönemde değil bloga yazı yazmak, gündemi bile bir yerden bir yere giderken internete girebildiğim kadarıyla ancak takip edebiliyorum. Bu yüzden bu birkaç hafta için ancak affola diyebilirim.

En son Euro 2012 maçlarını değerlendiriyorduk. O da yarım kaldı. Küheylan'ın İngiltere'si çeyrek finalde, benim gönül verdiğim Portekiz yarı finalde elenirken artık insanı iyice pastan bıktıran İspanya bir kez daha şampiyon oldu ve açıkça söylemek gerekirse turnuva öncesindeki “Oh be adam gibi futbol izleyelim” düşüncem tam anlamıyla hayal kırıklığına dönüştü. Kendi adıma konuşursam son yılların en sıkıcı turnuvasıydı.

Euro 2012'den beklediğimiz tadı alamazken turnuva bitimiyle Antalyaspor camiasında gelişmelere döndük yine ki bu gelişmelerin çoğu da bizim için hayal kırıklığı oldu. Hayal kırıklıklarımızın başında bu son birkaç haftanın en çok konuşulan konusu olan kombine fiyatları gelir şüphesiz... Sosyal medyaya yansıyan ilk fiyatlara taraftarın gösterdiği tepkiye rağmen yönetim bu ilk fiyatlardan geri adım atmayı pek düşünmüyor gibi... Bir diğer konu ise Necati transferi dolayısıyla Galatasaray'dan gelecek isim... Anlaşmaya göre sezon sonunda Aydın Yılmaz veya muadili bir ismi alacaktık ama yönetimden gelen son açıklamalara rağmen ben yönetimin şu ana kadar bu konuda pek de ciddi bir hamle yaptığını zannetmiyorum. Şu anki görüntü tamamen şöyle ki Galatasaray beğenmediği bir ismi bize postalayacak, bizim yönetim de eyvallah diyecek. Bu hesap da böylece kapanacak.

Bu birkaç haftadan aktarabileceğimiz olumlu gelişmelere gelirsek en başta Adopen'in Akdeniz Üniversitesi Stadı kale arkası tribününe isim sponsoru olması var. Çünkü Adopen ismi tribündeki hemen hemen herkes için Atatürk Stadı zamanlarından bir hatıra taşır. Hatta şöyle diyeyim ki Adopen denilince benim aklıma firmanın kendisinden önce Atatürk Stadı'ndaki o hatıralar gelir. Bu sponsorlukla herkes o hatıralarını yeniden anacak ve o yıllardan devam eden dostluklarla yine, yeniden Adopen'de Antalya sevgisi haykırılacak bu sene...


Buna ek olarak olumlu gelişmeler arasında kadromuza kattığımız yeni isimlerden de bahsedebiliriz. İlk isim Kasımpaşa'dan Murat Akın... 25 yaşındaki orta saha oyuncusu hakkında okuduğum çoğu yorum olumlu yönde umarım bu beklentileri haklı çıkartır performansıyla ve Antalyasporumuza faydalı olur. İkinci isim ise altyapımızdan yetişen ve önce Alanyaspor ardından Pendikspor forması giyen 21 yaşındaki Zeki Yıldırım... 2008-2009 sezonunda şampiyon olan PAF takımımızın oyuncularındandı. Umarım geçen sürede kendisini geliştirmiştir ve sahada Antalyaspor formasıyla bir Antalyalı daha izleme keyfini bize yaşatır. Üçüncü isim ise sağ ve sol bek olarak oynayabilen 23 yaşındaki Deniz Aslan... Bursaspor'dan gelen Deniz Aslan Ajax altyapısında yetişmiş. Hakkında şu an çok bir bilgimiz olmadığı için şimdilik sadece hayırlı olsun diyelim onun için de.

Bu son birkaç hafta aşağı yukarı böyle özetleyebiliriz sanırım. Bugün 2012-2013 sezonun fikstürü belirlenecek. İnşallah hem takımımızın yıpranmasını önleyecek dengeli hem de bize öğrenci bütçemizle deplasman konusunda zorlamayacak güzel bir fikstür belirlenir bizim için...




 

19 Haziran 2012

Euro 2012 - İngiltere | Her Şey Çok Güzel Olacak

Antalyaspor için Sevenas'ın yaptığı pankartı motto olarak kullanmıştım İngiltere için. Ne kadar yerinde olduğunu gördük geçen iki maçta. İlk maçta uygulanan defans ile yeterli olan 1 puanı Fransa'dan aldıktan sonra ikinci maçta İsveç karşısında gidip gidip gelen maçta alınan 3 puan ile umutlar yine yeşerdi futbolun beşiği için.

Sıra geldi Ukrayna maçına... Beraberlik ve galibiyet durumunda gruptan çıkıyoruz. Mağlup olursak Ukrayna devam edecek kupaya. Ancak özellikle Rooney'in geri gelişi ile korkmuyoruz Ukrayna'dan. Maçta Shevchenko'nun ilk 11de başlamaması bekleniyor, bu da bizim için olumlu bir haber.

Rooney'in geri gelişi ile ileri hatta dağınık bir görüntü sergileyen İngiltere'nin toparlanacağını ve bize güzel futbol izleteceğini düşünüyorum. Ev sahibi Ukrayna'yı bu maçta yenip hak ederek çeyrek finale adını yazdıracaktır İngiltere, buna inancım tam.





 

Euro 2012 - Portekiz | Bekle Bizi Çeyrek Final

B grubunda son maçlar öncesinde çeyrek final 4 takım için de kesin değildi. Tur için en az şansa sahip takım Hollanda'ydı ki 2010 Dünya Kupası'nın finalisti olan Hollanda'nın her an her şeyi değiştirebilecek güce fazlasıyla sahipti. Bu düşünceyle bu maçta puansız Hollanda'nın her şeye rağmen taşıdığı tur umuduna sıkıca sarılıp ya hep ya hiç diyerek başlayacağını ve Portekiz'in canını yakabileceğini tahmin ediyordum ki maçın başlangıcı da tam böyle oldu.

Ancak Hollanda'nın maça endişelerimi haklı çıkaran bu başlangıcı sonrasında Küheylan'la küçük bir "Ne olacak bu Portekiz'in hali?" konuşması yaparken "Merak etme, Portekiz kolay kolay boyun eğmeyecek bugün." dedim ki bir kez daha tam tahmin ettiğim gibi gelişti maç... 1-0 geriye düşen Portekiz'in gösterdiği direnç bir anda Hollanda'nın oyundaki üstünlüğünü ters yüz etti. Maçın sonuna kadar da oyunu kontrol etmesini bilen Portekiz maçtan 2-1 üstün ayrılıp çeyrek final biletini kaparken belki de çok daha büyük bir farkı da kaçırıyordu.

Bu maçla diğer maçları ayıran en önemli fark şüphesiz Cristiano Ronaldo idi. İlk kez kendisine yakışır bir futbolla seyrettiğimiz Ronaldo, Cristiano Ronaldo gibi bir oyuncuya sahip olmanın bir takım için bazı şeyleri ne kadar kolaylaştırabileceğini gösterdi. Yanlış anlaşılmasın Portekiz sevgim Cristiano Ronaldo'dan çok daha öncesine dayanır ama Cristiano Ronaldo'nun 'oynadığı' bir Portekiz'i izlemek de apayrı bir keyif... Umarım Hollanda maçı zincirlerini kırdığı maç olmuştur da böyle keyifle daha çok maç izleriz.






 

14 Haziran 2012

Euro 2012 - İngiltere | Umutsuzluk Bize Yasak

Turnuva başladı başlayalı pek ilgilenemez oldum blogla. Malum Antalya hasreti had safhada idi, gerçi maçları da çok takip edemiyorum ama turnuvadaki takımımız İngiltere için bir akşamı ayırdık arkadaşlarla. Gerçi düşündüğümüz Antalya kafeleri pek mutlu etmedi bizi. İlk yarıyı sessiz izledik, ikinci yarıyı yayınlamadılar bile. 

Turnuva başında İngiltere hakkında yazamadık dedik. Turnuvaya 3 Aslan tahmin ettiğim şekilde başladı. Hele de rakip Fransa olunca. İngiltere Milli Takımı'nın tamamına yakını kendi ülkesinde top oynuyor. E ingiltere malumunuz en zor ligler sıralamasında kafaya oynar. Bir de maç sayısını düşününce zinde bir İngiltere beklemek zor. En büyük silah Rooney de ilk iki maçta cezalı olunca Fransa maçından 1 puan mutlu etti beni işin açığı...


Evet İngiliz futbolunun en beğendiğimiz özelliği sert şutları pek görmedik ilk Fransa maçında. Bunda da Welbeck ile Young'ın anlaşamaması sebep olabilir. Welbeck'in yanına Young yerine Rooney geldiği zaman tekrar izlemek lazım İngiltere'yi ama bu ilk maçta Chelsea ile özdeşleşen defans futbolunu tam olarak sahaya yansıttı İngilizler, bu da ilerisi için umut verdi. Hele bir Ronney gelsin.

Yine genel bir tahmin yapmak gerekirse İngiltere senelerdir en zor lige sahip olmakla övünür ancak uluslararası turnuvalarda hep hayal kırıklığı yaşar. Bu sene de işin açığı çok fazla ümidim yok ama biz İngiltere'yi her türlü seviyoruz. Varsın kupaları getirmesin futbol beşiği.

Son olarak bir 9lu patlasın Antalyalardan.

Şık şık şık şık şık şışışık ENGLAND!




 

Euro 2012 - Portekiz | Kör Topal

Kağıt üzerinde grubun en zayıf halkası olarak gösterilen Danimarka ilk maçında Hollanda'yı yenerek sürpriz yapmıştı. Belki bu sürpriz turnuva öncesinde grupta ikincilik adına Hollanda ile kapışacağını düşünen Portekiz'i aynı sürprize kurban gitmemek adına bu maçta temkinli olmaya itmiş olabilir. Bunu anlarım ama 2-0 öne geçtiğin maçta Danimarka gibi bir rakibin skoru 2-2'ye getirmesini anlayamam. Olayı daha netleştirmek için bir de tersinden düşünelim. Maçta 2-0 geriye düşen Danimarka değil de Portekiz olsaydı dünkü futboluyla maçı 2-2'ye getirebilir miydi? Hiç sanmıyorum.

Her şeye rağmen Danimarka karşısında zor da olsa alınan 3-2'lik galibiyet gruptan çıkmak adına oldukça önemliydi. Ancak bu futbolla gruptan çıkmak ya da çıkmamak Portekiz için neyi değiştirir bilemiyorum. Bu kadar kendi gücünün farkında olmayan, bu kadar iştahsız bir Portekiz gruptan çıkmayı hak ediyor mu; onu da hiç bilemiyorum. Attığı her golün arkasına saklanan, zamana yönelik küçük hesapların peşinde koşan bir Portekiz bu gruptan çıksa bile -ki şu anki puan durumuna göre büyük olasılıkla çıkacağını düşünüyorum- daha ilerilere gidebilmek için kendi gücünün farkında olmaya çok daha fazla ihtiyacı olacağı kesin.


1-2 satır da Cristiano Ronaldo'ya ayırayım. Bu maçta Almanya maçına göre daha hareketliydi ama daha etkili miydi? Hayır. Takımın yıldız oyuncusu olmaktan öte günümüz futbolunun en önemli iki isminden biri olarak maç içerisinde takımı ne halde olursa olsun ön plana çıkmasını bilmeli ve takımını ateşleyen isim olmalı. Ancak şu iki maçtaki görüntüsü ile takımı ateşleyen değil, takımı frenleyen isim oluyor.

Diyelim ki turnuva boyunca Ronaldo vasat performansını devam ettirdi. Böyle bir durumda Ronaldo'dan daha fazla faydalanabilmek için kenardan bir müdahale ile ikinci bir ismi ön plana çıkartarak Ronaldo'ya daha fazla alan yaratmak da mümkün ama şu ana kadar böyle bir taktik hamle de göremedik. Kısacası Portekiz şu an için takım halinde kör topal gidiyor grupta ama bu gidişat nereye kadar devam eder bilinmez.




 

10 Haziran 2012

Euro 2012 - Portekiz | Kaçan Balık Büyük Mü Olacak?

Euro 2012'nin ölüm grubu olarak adlandırılan B grubunda ilk maçlar bugün oynandı. Maçlar öncesinde çoğu kişi gibi ben de Almanya'nın birinci, Portekiz veya Hollanda'nın da ikinci olarak gruptan çıkacağını düşünüyordum ki grubun açılış maçında Danimarka, Hollanda'yı 1-0 yenince Portekiz'in önüne bir anda çok büyük bir fırsat çıkmış oldu.

Almanya karşısında alınacak bir galibiyetle Portekiz ölüm grubundan sağ salim çıkmak adına oldukça önemli bir adım atmış olacaktı. Bu düşünceyle maçın önemi benim için bir kat daha artarken maçın başlamasıyla birlikte sahada bu durumu benim kadar önemsemeyen bir Portekiz izlemeye başladım.

Üstelik uzun zamandır bu kadar temposuz bir Almanya'yı kolay kolay izlememişken Portekiz'in oyuna ağırlığını koyamamasının herhangi bir açıklaması olamaz. Dolayısıyla direkten dönen 2 top, son dakikalardaki pozisyonları konuşmaya da çok gerek yok.

Günün sonunda grupta Portekiz ve Hollanda için şartlar yeniden eşitlenmiş, Danimarka hiç beklenmedik bir şekilde kendisini yarışın içine dahil etmiş oldu. Bakalım Portekiz için bugün kaçan balık büyük mü olacak, küçük mü?





 

08 Haziran 2012

Euro 2012 Başlarken

Euro 2012'nin başlamasına artık dakikalar kalmış durumda... Herkes gibi ben de Türkiye'nin olmadığı her turnuvanın eksik olduğunu düşünüyorum ama uzunca bir süredir ülke olarak futbola hasret olduğumuzu da düşünürsek bu turnuva bize ilaç gibi gelecek. Malum geride bıraktığımız sezon boyunca adam akıllı futbol konuşma fırsatı dahi bulamadık çünkü.

Turnuva öncesinde herkes tarafını belli etmiş. E madem öyle maçlar başlamadan biz de kendi rengimizi belli edelim dedik. Sebebini bilmediğim bir şekilde yıllardır bir Portekiz sevdası vardır bende, Küheylan'ın da İngiltere tutkusu dillere destandır. Fırsat buldukça Euro 2012 hakkında daha da yazacağız ve bakalım Euro 2012 Portekiz ve İngiltere için neler getirecek...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...