30 Ekim 2013

Bayrağa Saygı

Antalyaspor yazıyoruz, Antalyaspor konuşuyoruz… Varyantın başına şanlı Antalyaspor bayrağının dikildiğinden bu yana belki de 20 gün oldu ama bir satır bir şey söylemedik bayrak hakkında…

Bayrak hakkında gördüğüm fotoğraflar hakkında konuşmak istemedim. O bayrağı dalgalandıran rüzgarı hissederken görüntüsünü yazmak onu anlatmak istedim. Daha 20 günlük olan bayrağa hasretim de geçen cumartesi günü sonlandı. Özgün'le buluştuktan sonra Konyaaltı Caddesi’ne çıktığım an gördüm yan yana dalgalanan Türk ve Antalyaspor bayraklarını.

Bayrağı ilk gördüğüm an verdiğim tepkiler, attığımız gol sırasında gösterdiğimiz reaksiyonlar gibiydi. Abiiii, şahaneee oğlum, bu ne güzel bir şey Allahım vb tepkiler. Ve inanın gözlerim doldu. Muhteşem bir güzellik.

Seyir terasındaki banklardan birine oturduk. Arkam dönük şekilde oturuyordum bankta ama hani bir barda arka masadaki kızı çaktırmadan kesmeye çalışırsın ya aynen o şekilde dönüp dönüp bayrağın dalgalanışını izliyordum. O orada dalgalandıkça, içimde kopan fırtınaları anlatacak kabiliyetim olsa zaten yazım edebiyatında çığır açmış olurdum.

Bayrağın orada dalgalanmasında büyük emeği geçen Kenan Abi’yle telefonda konuştuk, durun geliyorum dedi atladı bisikletine 20 dakika sonra yanımızdaydı. Bir yandan Antalyaspor’u kurtarırken sohbetlerle, bir yandan da bayrağı izlemekten alamıyordum kendimi. Kenan Abi, sen bu bayrakla ilgili güzel şeyler yazarsın şimdi dedi ama, kendisi o kadar güzel ki, seçili kelime grupları yan yana gelerek bu güzelliği anlatacak bir nizamı oluşturamaz.

100. Yıl’da inşaatı devam eden stadımız tamamlandığında bayrağın altında toplanıp oradan stada yürümeyi, Antalya’ya gelen misafirlerime gururla dalgalanan şanlı bayrağı göstermeyi, Konyaaltı Plajları’nda yüzen diğer takım taraftarlarının kıskançlıklarını düşünmeden duramadım. Ben şahsen böyle bir şeyi başka bir şehirde görsem kudururdum herhalde.

Dedim ya gidip görmesi lazım herkesin, ne mutlu ki Özgünle bize hep oturup Antalyaspor konuştuğumuz yere asıldı bayrak. Artık Antalyaspor’u konuşurken, bayrağın gölgesi altında olacağız.

Yaşa Varol Antalyaspor! 






29 Ekim 2013

STSL 9. Hafta Karabükspor (D) | Bariz Hakem Hatası

Karabük maçı öncesi aslında itiraz etmemiz gereken bir olay vardı. Lua Lua'nın durumu. Hatırlayacağınız gibi Karabük ekibinin en önemli oyuncusu olan Lua Lua yan hakeme tüm dünyada hakaret olarak görülen hareketi yapmıştı. Ancak Antalyaspor'un yaptığı itiraza rağmen herhangi bir yaptırım uygulanmamıştı. Bu da tabii ki ilk hafta kafası yarılan Antalyasporlu futbolcu Aissati'nin bir maç ceza alması ile sonuçlanan olayı yaşamış olan Antalyaspor camiasını kızdırmıştı.

Bu maça içinse, yine deplasmanda bildik Samet Aybaba oyunu. Rakibi kitlemeye yönelik, fırsat buldukça gol arayan bir Antalyaspor. Deplasmanlarda yerimizde oturamıyoruz bu oyun anlayışından ötürü. Bu maçta da Rize maçı gibi başladık. Karabükspor'un ilk 10 dakikada dahi 2 farkla öne geçmesi işten bile değildi. Kalemizdeki pozisyonlardan sonra herkes eyvah fark geliyor dese de, ilk yarının ortasında dengeyi kurduk. Hatta pozisyonlar bile bulmaya başladık. Gördüğüm kadarıyla Karabük defansı çok kötü bunu kendi yararımıza kullanmalıydık. 


İkinci yarı başlarken umudum daha fazla idi. Antalyaspor bindiriyor, golleri kaçırıyorduk ancak ne olduysa hakemin verdiği saçma sapan, akıllara ziyan penaltı kararı tüm planları bozdu. Lua Lua'ya ceza vermeyen TFF ve onun paralı çalışanları, Lua Lua'ya bir de gol atma imkanı veriyordu. Maçtan önce hakem hakem diye sürekli konuşan Karabüklülerin feryatları işe yaramış demek ki. Bir de anlam veremediğim birşey vardı ki Karabüklülerin küfürleri. Hakem sayesinde kazandıkları golden sonra 5 dakika boyunca Antalyaspor'a küfür etti Karabüklüler. Zaten başka da bağırmadılar.

Bu haksız penaltıdan sonra dağıldığımız dakikalarda karambolden bulduğumuz kimin attğı bile belli olmayan gol biraz toparlasa da bizi, yine Karabük kalemizde ciddi tehlikeler yarattı. Ancak sonunda öyle veya böyle Karabük gibi bir deplasmandan bir puan ile döndük. En büyük kayıp Emre'nin ceza alması oldu sanırım ancak tertemiz Antalyaspor olarak başımız dik yolumuza devam ediyoruz.

Son paragrafta Karabük'e giden 07 Gençlik ve Grup 1966'ya değinmek istiyorum. Sesleri maç boyunca gür geldi televizyona giden herkesin ayağına sağlık. 


---------------------------------------------------------------------
Stat: Dr. Necmettin Şeyhoğlu
Hakemler: Bülent Yıldırım, Ekrem Kan, Asım Yusuf Öz
Kardemir Karabükspor: Waterman, Mabial, Hakan Özmert, Sow, Erdem Özgenç, İlhan Parlak (Dk. 53 Ahmet İlhan Özek), Akpala, Lua lua, Uğur Uçar, İshak Doğan, Erkan Kaş (Dk. 82 Gökhan Ünal)

Antalyaspor: Hakan Arıkan, Vederson, Zeki Yıldırım, Serkan Balcı, Musa Nizam, Uğur İnceman (Dk. 46 Fehmi Emre Güngör), Melih Gökcek, Isaac, Diarra (Dk. 66 Baros), İbrahim Dağaşan (Dk. 75 Murat Duruer), Mehmet Sedef
Gol: Dk. 57 Lua Lau, Dk. 76 Uğur Uçar (kendi kalesine) (Kardemir Karabükspor),
Sarı kartlar: Dk. 61 Sow, Dk. 74 Erkan Kaş (Kardemir Karabükspor) Dk. 53 Mehmer Sedef, Dk. 71 Fehmi Emre Güngör, Dk. 90 Serkan Balcı (Antalyaspor)




26 Ekim 2013

STSL 8. Hafta Akhisarspor | Her Şeye Yeni Baştan

Kötü bir başlangıç yaptığımız lig maratonunda yakaladığımız 3 maçlık galibiyet serisi ile biraz olsun nefes aldık. Peş peşe gelen bu galibiyetlerin ardından 8. hafta maçları sonunda 12 puanla 10. sıradayız. Puan tablosunun da gösterdiği gibi şu an için halimiz ne iyi ne de kötü... Tam ortalama bir görüntüdeyiz. Ancak şu an bizim için asıl önemli olan nokta şu: Her şeye yeniden başlama fırsatı yakaladık.

Önümüzdeki fikstür de bu yeni başlangıç için son derece uygun... 3K olarak adlandırdığımız üç maçlık bir periyoda giriyoruz. Önce Karabük deplasmanı, ardından iç sahada Kayserispor maçı ve son olarak da Konya deplasmanı... Doğrusunu konuşmak gerekirse bu 3 maçtan 7 puan benim için pek de sürpriz olmaz. Eğer bu periyodu böyle bir puan ile geçebilirsek bu periyodun hemen ardından 12. haftada kendi sahamızda oynayacağımız Fenerbahçe maçı çok farklı bir hal alır.

Ancak bunları konuşurken Akhisar maçındaki eksiklerimizi de es geçmemeliyiz. Çünkü güzel bir geleceğin hayallerini kurabilmek için geçmişin derslerine ihtiyacımız var. Bu anlamda pek çok maçtan sonra vurguladığımız gibi bu maçta da 1-0 sonrasında ortaya koyduğumuz futbol ön plana çıkıyor. 1-0'dan sonra kendi yarı sahamıza çekilmek ve 1-0 gibi bir skora bu kadar güvenmek ne kadar mantıklı?

Bu maç sonrasında Tita'nın kaçırdığı penaltı sebebiyle taraftarın kendi arasında tartıştığı konulardan birisi de penaltılardı. Takımın penaltıcısının Tita olmadığını söyleyen epey kişi vardı. Ancak "Penaltıyı kim kullanmalı?" sorusu için öne çıkan bir yanıt yoktu. Doğrusunu söylemek gerekirse bu konudaki karar bizim tribünden izleyip verebileceğimiz bir karar değil; bu kararı antrenman performansları değerlendirerek Aybaba ve ekibi karar vermeli.


---------------------------------------------------------------------

Stat: Akdeniz Üniversitesi

Hakemler: Deniz Çoban, Nihat Mızrak, Serdar Diyadin

Antalyaspor: Hakan Arıkan, Gökçek Vederson, Zeki Yıldırım, Serkan Balcı, Musa Nizam, Uğur İnceman (Dk. 72 Murat Duruer), Tita, Isaac (Dk. 64 Emrah Başsan), Lamine Diarra (Dk. 89 Milan Baros), İbrahim Dağaşan, Mehmet Sedef

Akhisar Belediyespor: Oğuz Dağlaroğlu, Serkan Yalçın, Çağdaş Atan, İbrahima Sanko, Merter Yüce, Bilal Kısa, Baye Nıasse, Ahmet Cebe (Dk. 45 Sertan Vardar), Güray Vural (Dk. 65 Mehmet Akyüz), Emrah Eren, Bruno Rosa (Dk. 45 Kenan Özer)

Gol: Dk. 22 Vederson (Antalyaspor)

Sarı Kartlar: Dk. 51 Oğuz Dağlaroğlu, Dk. 58 İbrahima Sanko (Akhisar Belediyespor), Dk. 72 Vederson (Antalyaspor)





18 Ekim 2013

Antalyaspor'da Bayramlaşma

Bayramın 3. günü bardaktan boşanırcasına yağan yağmura şiddetli esen rüzgar da eklenince Antalya fırtınaya teslim olmuş oldu. Fırtınanın yol açtığı hasara bir örnek vermek adına kulübün hemen yan tarafındaki alt yapı sahasının fırtına sonrası halini paylaşalım.


Fırtınanın etkisiyle daha evvelinde bayramlaşmak için sözleştiğimiz pek çok kişi ile görüşme planlarımız bir bir iptal oldu. Hal böyle olunca kulüpte düzenlenecek bayramlaşma töreninin de sönük geçmesinden korkuyorduk. Ancak kulübe geldiğimizde tam tersi bir görüntü bizi bekliyordu. Antalyaspor camiası için bir ilk olan bu bayramlaşma törenine katılım bir hayli yüksekti.
















 

09 Ekim 2013

STSL 7. Hafta Çaykur Rizespor (D) | Alışmadığımız Galibiyetlerden

Antalyaspor 2 haftadır alışık olmadığımız şeyleri yaşatıyor bize. Bu hafta ki süprizi de hem deplasmanda, hem de kötü oynadığı maçta galip gelmek oldu. Lige flaş bir giriş yapan Çaykur Rizespor'u yenmiş olmamız da ayrı bir olay.

Maç da zaten tam beklediğimiz gibi Rize'nin baskısı ile başladı.Özellikle ilk 15 dakika sadece Rize'nin üstünlüğü vardı. Daha sonra biz baskı kuramasak da üzerimizdeki baskıyı kırmayı başardık ve oyun orta alanda fiziğe dayalı müdaceleye döndü. Düşünmeden de edemiyordum "beraber bitirsek şu maçı ne güzel olur" diye.

Derken Uğur İnceman beklemediğim şekilde iki kişi geçti, o anda Diarra'nın Beşiktaş'a attığı ilk gol aklıma geldi o da benzer şekilde geçmişti koşup golü atmıştı. Bu sefer Uğur çok güzel geçti ancak buna karşılık daha sonra beklediğimiz beceriksizliği yapıp saçma bir pas attı ki allahtan Rize savunması Uğur'dan daha kötüydü ve top Diarra'nın önünde kalınca şık bir vuruşla 1-0 önde kapadık devreyi.

İkinci yarı başlarken farkettim ki bu takım 1-0 önde iken aşırı stres yapıyorum. Beşiktaş maçı olsun, İstanbul'daki Galatasaray maçı olsun bu durum böyle. Aslında tartışmamız gereken konu bu. Antalyaspor'un bize güven vermeyen bu oyunu. 5 sene boyunca Mehmet Özdilek bir sistem oturtamadı, şimdi hemen Samet Aybaba'dan mı bekleyecez diyebilir herkes ancak bu işin böyle gitmeyeceği aşikar. Bir an önce bu sistem oturtulmalı artık.

Dedik ya zaten stresli başlıyoruz diye bir de Diarra sakatlandı çıktı diyince iyice tırnakları yer olduk. Çünkü ikinci yarı ekstra kuvvetle saldırması beklenen Rize karşısında güçlü Diarra'nın işimize çok yarayacağı barizdi. Diarra'nın çıkıp üstüne geldiğinden beri formsuz Isaac ile güçsüz Baros girince oyuna hali ile kalemizde yoğunlaşan bir ikinci yarı izlemeye başladık. Bir de üstüne golü yiyince hepten maç döner diye düşünmeye başladım ki maçın sonuna doğru yine Baros'un önüne düşen topun gol olması ile şaşkınlık tavan yaptı. 

Antalyaspor bu sonuçla liderle puan farkını 7'ye düşürdü, düşme potası ile puan farkını 3'e çıkardı ve 9. sıraya yerleşti. Yani hiç de "ah düştük, bu sene bittik, öldük" diye yorum yapmamamız gerektiğini gösterdi. Bir başka değişle Galatasaray maçı ile başlayan Akhisar maçına kadar devam eden süreçte 0 puan beklenirken Antalyaspor'dan, Eskişehir'de yaşadığımız kazaya rağmen 7 puan çıkardık şimdiye kadar. Bu bile Antalyaspor'dan umudumuz kesmemiz gerektiğinin bir resmidir.

Öyle veya böyle Antalyaspor ligin flaş ekibine karşı, deplasmanda, kötü oynadığı maçta garip geldi. Dünya süprizlerle dolu. Hep yüzümüz gülsün böyle süprizlerle. 


---------------------------------------------------------------------


Stat: Yeni Şehir
Hakemler: Halis Özkahya, Mustafa Emre Eyisoy, Mustafa Sönmez


Çaykur Rizespor: Serkan Kırıntılı, Koray Altınay, Viera, Sezer Özmen (Dk. 90 Ozan Papaker), Ali Adnan, Kağan Söylemezgiller, Sylvestre, Sercan Kaya (Dk. 86 Hurşut Meriç), Tevfik Köse, Florin Cernat (Dk. 73 Cenk Ahmet), Kweuke


Antalyaspor: Hakan Arıkan, Koray Aslan, Emre Güngör, Mehmet Sedef, Gökçek Vederson, Serkan Balcı (Dk. 90+3 Musa Nizam), İbrahim Dağaşan, Uğur İnceman, Isaac, Tita (Dk. 67 Emrah Başsan), Diarra (Dk. 46 Baros)
 

Goller: Dk. 59 Tevfik Köse (Çaykur Rizespor), Dk. 45 Diarra, Dk. 88 Baros (Antalyaspor)
 

Sarı kartlar: Dk. 52 Sercan Kaya, Dk. 89 Kweuke (Çaykur Rizespor), Dk. 43 Tita, Dk. 64 Serkan Balcı, Dk. 69 Gökçek Vederson, Dk. 89 Mehmet Sedef, Dk 90+4 Baros (Antalyaspor)


 

03 Ekim 2013

STSL 6. Hafta Beşiktaş | Sonunda Galibiyet

2013-2014 sezonu 6. hafta maç için bundan daha iyi olacak bir başlık atılamazdı. Son 15 senedir ligde yenemediğin ve hatta diğer kulvarlar dahi tek galibiyetini geçen sene kupada aldığın bir ekibinle karışalacaksın ve bu sezon ligde hiç galibiyet almamış olacaksın. Bunun üzerine daha ne gibi bir başlık olur ki?
 
Maçtan önce de pek ümidimiz yoktu hani. Genelde olurdu aslında, bu sefer olacak diye... Ancak bu maç bir değişikti işte. Beşiktaş lige fırtına gibi başlamış. Daha sonra Galatasaray maçında saha içi depreminin yanında saha dışı unsurlarla karışmış... Antalyaspor'a bakarsak daha galibiyetimiz yok. Körfez FK'yı bile maçın sonunda attığımız gol sayesinde uzatmalara taşıdığımız karşılaşmada yenmiş.. Ne bekleyelim ki biz bu maçtan?
 
İlk11'ler belli oldu, ümitsizliğim daha da arttı. Isaac, Uğur, Hakan Arıkan sahada, buyrun cenaze namazına... Yapacak birşey yok diyerek kuruldum televizyon başına. Diğer maçlara nazaran ev de kalabalık da var tam konsantre olamıyorum maça ama ilk 10 dakika top Beşiktaş'n ayağında. Bizimkiler saçmalıyor... İçimden geçiriyorum "rezil olmasak bari..."
 
Daha sonra biraz oyun dengelendi gibi ancak hala üstün taraf Beşiktaş idi bana kalırsa. Taa ki elimizden kaçırdığımız ve buna kahrolduğum Atiba'nın şutu direkten dönene kadar. Sonrasında bizim topçular kendine geldi ve özlediğimiz, izlediğimiz Antalyaspor'u izlemeye başladık.
 
Bu arada bu maç için İnsa ile Uğur İnceman uyumu çok iyi idi. Sezon başından beri takımda yeri olmadığını düşündüğümüz Uğur'un "her sezon iki maç oynarım" maçlarından bir tanesi olmaz umarım bu maç ve sürekli bu performansta görürüz.
 
İkinci yarıya daha da istekli başladık. Daha ikinci yarının başında  Diarra karşı karşıya kafa vurmak yerine topu kontrol etseydi ikinci yarıya önde başlamış olmak işten bile olmayacaktı. 
 
Neyse ki Antalyaspor'un atakları hız kesmiyordu. Aksine alışkın olmadığımız şekilde istekli, gol için atak oynuyordu. Derken Diarra yine kişisel becerisini kullanarak ortasahadan aldığı topu götürdü gol yaptı, beklediğimiz haykırışı yaşattı bizlere.
 
Valla ben mi bir değiştim, takım o kadar mı ruhsuz bilmiyorum ama bu golden sonra "aha kabul dolu dakikalar başlıyor" diye düşündüm. Çünkü bizim alıştığımız Antalyaspor bir şekilde golü atar sonra kapanır maçın bitmesini beklerken 1-0'dan 1-2 mağlup olur. Ancak bu sefer ne oldu bilmiyorum, Antalyaspor saldırmaya devam ediyordu...
 
Beşiktaş'ın bir atağı sırasında topu önünde bulan Tita, topu öyle bir gönderdi ki Diarra'nın önüne Diarra aldı, koştu, vurdu ve 2-0 oldu. Bu dakikadan sonra öyle bir rahatladım ki. Çünkü ne Antalyaspor'un maçı bırakacak rahatlığı vardı, ne de Beşiktaş'ı maçı çevirecek hırsı.  

 
Beşiktaş'ın bir iki cılız atağına, biz daha istekli ataklarla cevap verdik ve maçın sonunda galip gelen taraf sonunda biz olduk. Gerçekten çok özlemiştik hem bu sezon için, hem de Beşiktaş'a karşı galibiyeti. 
 
Tribünlerde de gelişme vardı bu maç. Özellikle 07 Gençlik'in el emeği pankartlar tvden görebildiğim kadarı ile çok şık duruyordu. İleride umarım onlara yenileri de eklenir, bu görsellik giderek artar. 
 
Bundan sonra yapılacak şey belli. Bu galibiyetin bir şans eseri olmadığını göstermek ve bize yakışan üst sıralara doğru ilerlemek. Bunun için de önümüzde ligin flaş ekibi Rizespor var. Umarım bu başarılı performansımız orada da devam eder.

--------------------------------------------------------------------------

Stat: Akdeniz Üniversitesi 
Hakemler: İlker Meral, Muhittin Gürses, Hakan Yemişken 
 
Antalyaspor: Hakan, Koray, Emre, Mehmet Sedef, Vederson, Insa (Dk. 65 İbrahim), Uğur (Dk. 79 Murat Duruer), Isaac, Serkan, Tita, Diarra (Dk. 88 Baros)
Beşiktaş: Tolga, Serdar (Dk. 79 Necip), Sivok, Motta, Escude, Atiba, Gökhan Töre, Veli Kavlak (Dk. 57 Muhammed), Olcay (Dk. 64 Mustafa Pektemek), Fernandes, Almeida
 
Gol: Dk. 47 ve 53 Dk. Diarra (Antalyaspor)
 
Sarı kartlar: Dk. 37 Emre Güngör, Dk. 70 Mehmet Sedef , Dk. 74 Isaac (Antalyaspor), Dk. 21 Sivok, Dk. 39 Almeida, Dk. 59 Escude, Dk. 68 Fernandes, Dk. 82 Necip (Beşiktaş)
 
 
 
 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...