31 Temmuz 2012

Ferman Padişahınsa Tribünler Bizimdir

Kombine fiyatlarının açıklanmasının hemen ardından imza kampanyası ile birlikte yayınlanacak bir bildirinin hazırlıkları da başlamıştı. O gün hazırlanan bildiri geçtiğimiz gün iki ulusal gazetede yayınlanarak kamuoyuyla da paylaşıldı. Görülen o ki ses de getirdi. ama ne yazık ki yönetim sesimizi duymamaya hala kararlı. E biz de duyurmaya kararlıyız...

Not: Bildiri metnini buradan veya görsellerin üzerine tıklayıp görseli büyülterek okuyabilirsiniz.







29 Temmuz 2012

NOSTALJİ: Antalya'ya Manken Desteği

Kombine gündemi oldukça yoğun. Yoğun ama aslına bakarsanız sadece taraftara yoğun. Çünkü yönetim kontrolü altına aldığı gazetelerin "Kombine Çoşkusu" haberleriyle kendini kandırmaya devam ediyor. Kulakları taraftarın gittikçe yükselen ve artık daha bir bütün olarak çıkan sesine hala sağır... Taraftar ise yönetimin bu umursamaz tavrına karşılık kombine almamaya ve isyanı devam ettirmeye kararlı...

Neyse konudan daha fazla sapmadan aşağıdaki gazete küpürüyle bu yoğun kombine gündeminde küçük bir nostalji yapalım. 1995-1996 sezonu kombine satışlarında Antalyalı mankenler görev başında...








27 Temmuz 2012

İmza Kampanyası | İsyan 07

Kombine dedikodularının başladığı günden beri Antalyaspor taraftarları kombine fiyatlarının makul seviyelerde olması için oldukça çaba sarf etti ama bu çabalar hep bireysel çabalardı. Dün bize bir kez daha gösterdi ki tek ses olmayı başarmadan bireysel çabalarla isteklerimizi elde etmek pek de mümkün değil.

Dün açıklanan kombine fiyatlarından sonra taraftarın artık daha yüksek sesle bu fiyatlara tepki göstereceği kesin. Ancak çıkacak bu sesi tek sese dönüştürmek birinci önceliğimiz olmalı. Bu yolda ilk adım olarak başlayan imza kampanyasına katılarak sesimizin daha gür çıkmasına siz de destek olun: İsyan-07




 

26 Temmuz 2012

Kombine Fiyatlarının Anlattığı

Kombine fiyatları ile ilgili iki haftadan beri ertelenip duran açıklama bugün geldi. 2012-2013 sezonunda Antalyaspor'un kobine ve bilet fiyatları şöyle:


Bu tabloda yazan rakamların arasından Akıncıoğlu ve ekibinin Antalyaspor taraftarına verdiği mesajları okursak mesaj çok net: “Artık sizi istemiyoruz.” Yoksa geçtiğimiz sezon düşmekten son maçta -kendi başarısıyla bile değil, Sivasspor sayesinde- kurtulan bir takımın yöneticisi geçen sezon 200 TL'den sattığı maraton kombinesine %375 zam yapıp da 750 TL'den satmaya hangi mantıkla yeltenir ki?

Artık maçlarımızı şehir merkezinde oynayacağımız için mi? Saçma! Bu şehirde tüm tribünlere kombine uygulaması zaten ilk kez 2009-2010 sezonunda yapıldı. Yani pek çok Antalyalı'nın kombine ile tanışması çok eskiye değil, sadece 3 sezon öncesine dayanıyor. Söz konusu 2009-2010 sezonunda bu yönetim değil miydi kombine bilinci oluşsun diye açık tribün kombinesi 175 TL'den satan? Hem de şehrin göbeğinde ve bizim olan Atatürk Stadı'ndayken... Soruyorum. 2009-2010 sezonundan sonra Antalya'daki kombine bilinci bir anda çok mu gelişiverdi de bugün bir maraton kombinesi 750 TL'den satılabilecek duruma geldi?

Aksine o sezondan sonra şehir merkezinden uzakta Mardan'da oynamak zorunda kaldığımız için değil kombine kültürünü geliştirmek Atatürk Stadı'ndaki taraftar potansiyelimizde ciddi kayıplar yaşadık. Zaten Mardan'daki ilk sezonumuz olan 2010-2011 sezonunda 250 TL'den satılan açık tribün kombine fiyatının Mardan'daki ikinci sezonumuz olan 2011-2012'de %20 indirim uygulanarak 200 TL'ye düşürülmesi de taraftar potansiyelindeki bu kaybı telafi etmek için atılmış bir adım değil de nedir?

Tekrar gelelim bugüne. Başta da dediğim gibi belirlenen bu kombine fiyatları "Artık Mardan'a gitmek zorunda değiliz. Dolayısıyla her maç o lanet yolu çekecek cefakar Antalyaspor taraftarına da ihtiyaç kalmadı. Zaten bunlar değil miydi homurdanıp duran? Gelmesinler daha iyi." diye düşünen yönetiminin bizlere "Artık sizi istemiyoruz" mesajıdır. 

Bu saatten sonra biz de artık Antalyaspor A.Ş. patronu Akıncıoğlu ve ekibine karşı bunun bilinciyle hareket edeceğiz. Antalyaspor A.Ş patronu diyorum çünkü taraftar değil para kazanmayı kendine hedef edinen, mevcut taraftarını da bu yolda kendine engel olarak görüp onlardan kurtulmanın derdine düşen birisi artık benim gözümde Antalyaspor başkanı olamaz

Son olarak Antalyaspor A.Ş. patronuna bir hatırlatmayla bitirmek isterim bu yazıyı. Geçen sezonun son haftalarını hatırlasınlar. Özellikle 34. haftayı... Tam da 'homurdanan' taraftarların haftalar hatta aylar öncesinden uyardığı gibi takım düşme hattında boğuşmaya, işler bir anda ciddiye binmeye başlayınca bu taraftar ne kadar da kıymetli olmuştu, değil mi? Herkes "Ne yapabiliriz de taraftarı maça götürürüz?" derdine düşmüştü. O günler bu işlerin taraftar olmadan yürümeyeceğin en güzel göstergesiydi ama anlaşılıyor ki bazıları o günlerden ders almamışlar ya da dün öyle, bugün böyle demeyi tercih ediyorlar ki  ikiyüzlülük de tam bu olsa gerek.




 

23 Temmuz 2012

Her Yol Antalyaspor'a Çıkar | Konyaspor Maçı

Takım dibimizde kamp yapıyor ama ulaşım sıkıntısı olduğu için bir türlü gidemiyorduk Davraz'a. Antalya'dan gelen tribünden abilerimizle gitmek nasip oldu. Ancak Mardan'dan alıştığımız şekilde yine yorucu/zorlu bir yolculukla. Anlaşılan kurtulamayacağız bu yol ızdırabından. İşin açığı pek fazla takımı taktik/teknik olarak görmek değildi niyetimiz, zaten özellikle bu hazırlık maçları takım içindeki arkadaşlığı pekiştirmek için olduğunu düşünmüşümdür hep. Ancak yine de insan sahada kırmızı-beyaz formayı görmeyi özlüyor. Hele grupla maça gitmek bildiğin hasret.


Maçtan önce Ali Yılmaz geldi yanımıza ve kısa süreli bir sohbet imkanımız oldu. Hasan Akıncıoğlu'nun yurt dışında olduğundan ve kombinelerin gelecek hafta basın toplantısı ile açıklanacağından bahsetti. Ancak ısrarlı sorularımıza rağmen bir türlü ipucu alamadık.

Sahada gördüğümüz Antalyaspor da beklediğimiz gibi çok yorgundu. Gerçi gittiğimiz 8 kişi olarak "Şu Diarra mı?", "Bu yeni gelen çocuk Xavier olsa gerek.", "Zeki mi o?" diye düşüne düşüne ilk yarıyı bitirdik. İkinci yarı yeni takıma alışmaya uğraşamadık artık. Ancak oturmuş bir sistem hala yok gibi gözüküyor takımda. Ergün Teber'i belki de dikkatle izlediğim için olabilir, ancak en iyi o gözüktü gözüme.


Ancak ne yazık ki özellikle son sene artan taraftar ile futbolcu arasındaki kopukluk devam ediyor gibi. Maç sonu ilk çıkan takımı zaten onlar erken çıktığından göremedik ancak ikinci takımın oraya gelen onca taraftarı neredeyse yok sayması bizi derinden üzdü. Ali Yılmaz ve Ali Tandoğan'dan başka bizi sıcak karşılayan yoktu. Menajer Servet Çavuşoğlu ile de uzunca bir sohbetimiz oldu o kadar. Takım ile taraftarın arası tekrar ısınmalı. Eğer futbolcular geçen sene maruz kaldıkları tepkiyi düşünüyorlarsa bu soğukluk bu şekilde gitmez. Formayı ıslatsınlar biz zaten onları baştacı etmeyi biliriz. Kaldı ki herkesin yaz aylarında gitmeye can attığı şehri pazar günü bırakıp oraya onları izlemeye gelen insanlara olmamalıdır bu soğukluk.


Antalya'dan gelip beni Isparta'dan alan Ersan, Can, Ertunç, Alper, Mehmet abilerime (nam-ı diğer OÇAS) ve Hüsnü ile Burak kardeşlerime ayrıca teşekkürler.



Senin adını yazdık dağa taşa Antalyaspor...







Bazı Antalyasporlu Taraftarlar


Bazı Antalyasporlu Taraftarlar sosyal medya aracılığı ile Antalyasporlu yöneticilere kombinelerle ilgili isteklerde bulunuyorlar. 

Boş küme sadece matematik dersinde öğrenilip, unutulan bir unsur değildir. 




Antalyaspor Yönetimine Kombine Soruları

2 hafta önce açıklanacaktı, açıklanmadı. Geçen hafta açıklanacaktı, yine açıklanmadı. Sahi bir kombine fiyatı açıklamak nasıl bu kadar zor olabilir ki haftalardır ertelenip duruyor? Kısmetse bu hafta açıklanır artık diyelim ve kombinenin açıklanma tarihinden çok daha önemli olan konuya gelelim. Yani kombine fiyatlarına... Bu konuda çok söz söylendi, çok şey yazıldı ama bir iki laf da ben etmek isterim.

Açık tribünün kombine fiyatı için ilk başta 600 TL olarak çıkan dedikoduları yavaş yavaş yükseldi ve en son 900 TL'ye kadar dayandı. Hangi dedikodu doğru çıkacak bunu göreceğiz ama bana sorarsanız 900 TL zaten yanlışın daniskasıdır da 600 TL de son derece yanlış bir karar olur.

Neden yanlış bir karar olacağını anlamak için elimizde neler var şöyle bir gözden geçirelim: Mardan'da geçirilen iki sezon boyunca Antalyaspor şehirden kopmuş; bu bir... Bu iki sezonun ardından Antalyaspor şehre dönmüş ama kendi stadına değil, yine misafirliğimiz devam ediyor; bu iki... Önümüzdeki iki sezon misafir olacağımız Akdeniz Üniversitesi Stadı atletizm amaçlı planlandığı için çoğu futbolseverin pek de keyif alarak gideceği bir stat değil, bu da üç...

Elimizde bunlar varken bir de Türkiye şartlarını düşünürsek Akdeniz Üniversitesi Stadı'nda maraton tribününde izlenecek bir maçın benim gözümde ederi en fazla 30 TL'dir. Kombine aldığımızda ortaya çıkan maç başı fiyat, kombinesiz tek maç fiyatından biraz daha düşük olacağına göre biz kombine alan bir kişi için maç başı fiyatı 25 TL diyelim, bu da toplamda 17 maçtan 425 TL yapar. Bunun üzerindeki her bedel bence yanlıştır.

Efendim? Çok mu az? O zaman bu sezon Avrupa'da oynayacak 3 takımın kombine fiyatlarına bir bakıverelim. Trabzonspor'un Maraton kombinesi 350-600 TL arası değişiyor; Bursaspor maraton kombinesini 1 yıllık dergi aboneliği hediyesiyle birlikte 650 TL'den satıyor, Eskişehirspor'un açık tribün kombinesi ise sadece 200 TL... Karşımızda bu fiyatlar dururken Antalyaspor yönetimi olarak yüksek kombine bedeline neden olarak neyi gösterebilirsiniz ki?

Akıncıoğlu 2010-2011 sezonu öncesinde şöyle demiş: “2010-2011 sezonunu borcu olmayan, kendi ayakları üzerinde durabilen ve tüm gelirlerinin takıma aktarıldığı büyük bütçelerle Avrupa kupalarını hedefleyen bir Antalyaspor yaratmak istiyoruz.” Bu sözlerin üzerinden iki sezon geçti. Hadi iki sezondur bu Avrupa dileğimiz gerçekleşmedi, peki bu sezon Avrupa'yı mı hedefliyoruz? Eğer hedefliyorsak ya Hasan Akıncıoğlu ya Mehmet Özdilek çıksın desin ki “Hedefimiz Avrupa'dır!”... Bunu söyleyebilir misiniz? Eğer bu soruma yanıtınız "hayır" ise taraftardan hangi yüzle yüksek kombine bedeli istenebilir ki?

Kulübün taraftardan gelecek gelire ihtiyacı varmış. Geçiniz yahu bu zırvayı. Antalya'da binlerce otel var. Antalya'daki 5 yıldızlı otel sayısı tüm İspanya'daki 5 yıldızlı otel sayısından fazlayken söylesenize bana kaç otelden Antalyaspor için destek alabiliyorsunuz? Akıncıoğlu gibi saygın bir iş adamının illaki birilerine sözü geçiyordur, yönetimdeki pek çok ismin de... Peki sonuç ne? Gerçekten bunu merak ediyorum. Antalya'dan milyon dolarlar kazanan onca otele söz geçiremeyip de bu otellerde belki de asgari ücrete çalışan bir taraftarın 700 TL'lik maaşına göz dikmek, üstüne bir de buna "Antalyaspor için fedakarlık yapın" diyerek taraftarın armaya olan sevgisini sömürmeye çalışmak biraz ayıp olmuyor mu?

Taraftardan gelecek gelir bu kadar önemliyse ben taraftardan geliri en verimli şekilde nasıl elde edeceğinizi söyleyeyim. Bir taraftar için öncelik statta takımının yanında olabilmektir. Bu yüzden kombine fiyatları makul seviyelerde tutulmalı. Ekonomik anlamda sıkıntı yaşayan bir taraftar için öncelik kombinesini almak olacağı için o kombinesini alarak kulübe destek olabilmesi sağlanmalı. Ekonomik anlamda daha iyi durumda olan bir taraftar içinse kombinenin yanı sıra farklı yollardan da gelir elde etmenin yolu aranmalı, bu da en kolay Store üzerinden sağlanabilir. Peki bizim bunu sağlayacak güçlü bir Store'umuz var mı?

Tüm bunların ötesinde herkesin bildiği gibi Akdeniz Üniversitesi 35,000-40,000 arası öğrencinin öğrenim gördüğü köklü bir üniversite... Bu genç potansiyelin farkında olmalı ve bu genç potansiyeli Antalyaspor ile tanıştırmanın yollarını aramalıyız. O kampüsü maç günleri taraftarımızla bayram yerine çevirebilmeli, o öğrencilerin memleketlerine döndüklerinde Antalyaspor'u en güzel şekilde hatırlamalarını sağlamalıyız. Yönetim bu konuda da "Bu yetmez, bana para da lazım." diyorsa maç günleri kampüse gelecek mobil bir Store ile buradan da belli bir gelir elde edilebilir. Böyle bir fırsatımız da varken Antalyaspor'un yüksek kombine bedelleriyle boş tribünlere mahkum edildiğini ve bu genç potansiyelin heba edilişini mi izleyeceğiz bu sezon?

Daha fazla uzatmadan artık toparlayayım. Ben 425 TL'ten fazlası yanlıştır dedim ama ortada dolanan fiyatlardan sonra pek çok Antalyasporlu ilk açıklanan miktar olan 600 TL'ye kadar bir tutara razı olmuş görünüyor. 500 TL'nin üzerindeki her fiyat bir öğrenci olarak benim ödeyemeceğim miktarlardır. Eminim ki benim gibi birçok kişi de bu fiyatların mağduru olacak. Tam da şehre döndük derken yazık olacak gibi şu anki görüntü ama benim için asıl kırılma noktası 600 TL'nin 1 kuruş üstü olur. Eğer yönetim böyle bir fiyat açıklarsa ortalığın karışma olasılığı oldukça yüksek. Kendi adıma da böyle bir durumda bu yönetime karşı cephe alacağımı açıkça söyleyebilirim. Dolayısıyla açıklanacak bedel bence biraz da taraftarın "Dost musun, düşman mısın?" sorusuna yönetimin verdiği yanıt niteliğinde olacaktır. Umalım ki hayırlısı olsun.




 

20 Temmuz 2012

Hani Aydın veya Muadili?

Transfere hızlı bir giriş yaptıktan sonra transfer sezonunun Galatasaray'dan alacağımız bir futbolcu ile sonlanacağını düşünüyordum. Ancak günler geçtikçe sanki Galatasaray'dan alınacak futbolcu unutulmaya başlandı gibi geliyordu. Hatta Galatasaray taraftarları bile "Adamlar unuttu futbolcuyu, pek ses çıkarmayalım." diye aralarında dalga bile geçer oldu.


Dün Akıncıoğlu bu konu ile ilgili bir açıklama yaptı. Bu açıklama da son zamanlarda yaptığı açıklamalar gibi bende hüsran yarattı. Daha önce Galatasaraylı iki futbolcu ile ilgilenmişiz; ancak Galatasaray bir tanesini vermek istememiş, diğer ilgilendiğimiz futbolcuyu da başka takıma satmak istemişler.

Bak bak sen. Galatasaray, şu seni bir türlü yenemeyen takım... Geliyor; sezon arasında, hem de kendi maçından önce, senin elindeki "iş yapabilecek" tek forvetini alıp gidiyor. Ancak sen sezon sonunda karşılığında istediğin iki futbolcuyu da alamıyorsun. Vermiyorlar. Sonra da çıkıp Galatasrayla aramızda sorun yok diye açıklama yapıyorsun.

Ey başkan, Galatasaray ile aramızda sorun olsun. Sırf İstanbul takımına yalakalık yapmak için koskoca camianın alay konusu olmasına nasıl razı oluyorsun? Çıkıp da "daha sonra Galatasaray'dan işimize yarayacak futbolcu alacağız" masalı anlatma bize. Sen zaten iki tane futbolcu istemişsin. Hiçbirini alamamışsın. Daha neyin hesabını yapıyorsun?

Taraftarına gelip "Para lazım, fedakarlık yapın." diye atıp tutuyorsun. Neden İstanbul takımının şımarık yöneticilerine bunları anlatmıyorsun? Neden masaya yumruğunu vurup Galatasaray'a gönderdiğin futbolcunun büyük katkısı ile şampiyon olan camiadan hakkın olan futbolcuyu alamıyorsun? Futbolcu alamıyorsan, madem ekonomik sıkıntıdayız, parasını neden almıyorsun?

Mehmet Özdilek sürekli açıklamalarında "Antalyaspor bizim zamanımızda saygın bir kulüp haline geldi." diyor. Antalyaspor sürekli saygın bir kulüptü, isimler sayesinde saygın olmayız. Ancak bu olayda nerede kaldı saygınlık? Akıncıoğlu hala çıkıp bahane üreteceğine hakkımız olan futbolcuyu İstanbul'dan alsın gelsin.

*Muadil: Aynı, eşit, eşdeğer, paralel...





Hazırlık Maçları

Davraz kampı ile beraber Antalyaspor hazırlık maçlarına da başladı. Isparta'da olmama rağmen toplu taşıma olmadığından gidip izleyemedik hiçbir maçı. Ancak takımın iki maçta da devre devre farklı 11'lerle sahaya çıkması iyi haber. Performans nasıldır bilemeyiz tabii ki ancak aktarılanlar olumlu görüşler...


Antalyaspor şimdiye kadar iki maç yaptı. İlk etapta Azal ile yaptığımız maçı 2-0 kazandık. İkinci etapta Mersin İdman Yurdu ile 2-2 berabere kaldık. Ancak özellikle Mersin maçında Mersin İY'nin bütün maçı neredeyse aynı kadro ile oynaması, bizim iki farklı kadro ile oynamamız umutlandırıyor.

Antalyaspor; 22 Temmuz'da Ispartaspor, 23 Temmuz'da Konyaspor'la Davraz'daki hazırlık maçlarını tamamlayacak. 22 Temmuz Pazar günü Antalya'dan geleceklerle gidebilirsem Davraz'a inşallah o maçı da yerinde takip edebileceğim.





15 Temmuz 2012

Sponsor Mevzuları

Armada, sırtta, şortta, göğüste her yerde reklam var. Bu reklam dalgasında son vurgunu tribünler yedi. Bu reklam mevzusunda tribüne alınan reklama diğerleri kadar olumsuz bakmıyorum. Zaten "mabet" olarak görmediğim bir stadın tribünlerinden para kazanacaksak kazanalım. Çok fazla bir önemi yok o tribünlerin benim gözümde. 

Kale arkası tribününe yakışan şekilde Adopen sponsor oldu. Maraton tribününe Ceysu ve son olarak da Numaralı tribüne Rixos Otelleri sponsor oldu. Antalyalı 3 firmanın Antalyaspor'a destek olması elbette mutlu etti beni.

Yalnız Medical Park zamanında da açıklanmayan reklam geliri yine açıklanmadı. Yani bu isim sponsorlukları konusunda kulüp ne kadar para kazanacak kimsenin fikri yok. Zaten açıklanmasını beklemiyordum ancak ağzından parayı düşürmeyen Akıncıoğlu'nun bu konularda artık şeffaf olması lazım. 

Bir diğer mevzu yine yeniden kombine mevzusu. "Duyumlar" havada uçuşuyor. Her kafadan bir ses ama pahalı olması muhtemel. Yönetimin tribün hasılatından gelir uğruna yüksek fiyat belirleyeceğini biliyoruz. Ancak bu sponsorlar gelince Antalya firmaları Antalyaspor'a arka çıkmaya başlayınca yönetim de üzerine düşeni yapıp Antalyaspor taraftarına arka çıkmalı. Artık Antalyaspor taraftarından kimse maddi fedakarlık beklememeli. Maddi fedakarlığı firmalar yapıyorlar. Artık bu taraftar da Antalyaspor'un sefasını sürmelidir.

Yönetim gelirini firmalardan yapsın, numaralıyı pahalı yapıp sponsorlara satsın biletleri. Ona bile razı olur duruma geldik. Ancak yıllardır maça gelen açık tribün ve öğrencilerin çoğunlukta bulunduğu kale arkası tribün biletlerini ucuz yapsın. Küstürmesin az kalan Antalyasporluları.







13 Temmuz 2012

Antalyaspor 2012-2013 Fikstürü

2012-2013 sezonun fikstürü belli oldu. Sezonun açılışı 18-19 Ağustos tarihlerinde yapılacak ve biz de sezonu Gençlerbirliği deplasmanında açacağız. İlk hafta maçlarının Ramazan Bayramı'na denk gelmesi pek çok kişi için olumsuz oldu ama ilk maçın Ankara'da olması yaz okulu nedeniyle yazı Ankara'da geçiren benim için güzel bir haber oldu. Sezonu Ankara'da açıp Antalya'ya geçeceğim.

Ardından Kayserispor maçıyla Akdeniz Üniversitesi Stadı'na merhaba diyeceğiz ama bu ilk “merhaba”nın ve diğer iç saha maçlarındaki "Antalya" sesinin ne kadar gür çıkacağını büyük ölçüde yönetimin açıklayacağı kombine fiyatları belirleyecek. Yönetim bu konu hakkında konuşurken her şey güllük gülistanlıkmış gibi davranıyor ama taraftarın geçen seneden hala tepkili olduğunu da unutmamalı. Yönetim, bu tepkileri doğuran hatalarını kabul ederek taraftara bir el uzatmalı ve kombine konusunda taraftarının isteklerini göz ardı etmemeli. Yönetime bir kez daha bunu hatırlatmış olalım.

Fikstür içinde en dikkat çekeci dönem 9. ve 13. hafta arası... Bu döneme 9. haftada Fenerbahçe deplasmanıyla başlıyoruz. Bu maçta Fenerbahçe'nin cezası devam ediyor olacak. Bu maçın ardından Trabzonspor ile iç sahada, iddialı transferlerle Süper Lig'e hazırlanan Kasımpaşa ile deplasmanda, şansımızı tutturamadığımız Beşiktaş ile iç sahada ve son olarak da Bursaspor ile deplasmanda karşılaşıyoruz. Devrenin hemen hemen ortasındaki bu haftalar kaderimizi belirleyecek kırılma haftaları olabilir.

Fikstürde ayrıca dikkat çeken bir maç daha var. O da son hafta oynanacak olan Eskişehirspor maçı... Sezonun sonunda geçen seneki gibi yine kader maçı oynamak zorunda kalırsak bu kez Eskişehir deplasmanında olacağız ki oldukça ilginç bir durum çıkabilir.

Umarım değindiğim bu maçları da tüm sezonu da elimizden gelen en iyi şekilde tamamlayarak güzel bir sezon geçirelim. Son olarak tüm fikstürü paylaşalım ve bir kez daha bu fikstürün camiamıza hayırlı olmasını dileyelim.

1. Hafta: Gençlerbirliği - Antalyaspor
2. Hafta: Antalyaspor - Kayserispor
3. Hafta: İstanbul BŞB - Antalyaspor
4. Hafta: Antalyaspor - Galatasaray
5. Hafta: Karabükspor - Antalyaspor
6. Hafta: Antalyaspor - Elazığspor
7. Hafta: Gaziantepspor - Antalyaspor
8. Hafta: Antalyaspor - Sivasspor
9. Hafta: Fenerbahçe - Antalyaspor
10.Hafta: Antalyaspor - Trabzonspor
11.Hafta: Kasımpaşa - Antalyaspor
12.Hafta: Antalyaspor - Beşiktaş
13.Hafta: Bursaspor - Antalyaspor
14.Hafta: Antalyaspor - Mersin İY
15.Hafta: Akhisar Bld. - Antalyaspor
16.Hafta: Orduspor - Antalyaspor
17.Hafta: Antalyaspor - Eskişehirspor



 

Antalyaspor Güncel | Haziran & Temmuz

Son birkaç haftadır bir koşuşturmacanın ortasında kalakaldık. Hal böyle olunca da bu dönem içerisinde ne yazık ki blogu epeyce boşladık. Koşuşturmacadan kastım biraz daha iyi anlaşılsın diye şöyle diyebilirim ki son dönemde değil bloga yazı yazmak, gündemi bile bir yerden bir yere giderken internete girebildiğim kadarıyla ancak takip edebiliyorum. Bu yüzden bu birkaç hafta için ancak affola diyebilirim.

En son Euro 2012 maçlarını değerlendiriyorduk. O da yarım kaldı. Küheylan'ın İngiltere'si çeyrek finalde, benim gönül verdiğim Portekiz yarı finalde elenirken artık insanı iyice pastan bıktıran İspanya bir kez daha şampiyon oldu ve açıkça söylemek gerekirse turnuva öncesindeki “Oh be adam gibi futbol izleyelim” düşüncem tam anlamıyla hayal kırıklığına dönüştü. Kendi adıma konuşursam son yılların en sıkıcı turnuvasıydı.

Euro 2012'den beklediğimiz tadı alamazken turnuva bitimiyle Antalyaspor camiasında gelişmelere döndük yine ki bu gelişmelerin çoğu da bizim için hayal kırıklığı oldu. Hayal kırıklıklarımızın başında bu son birkaç haftanın en çok konuşulan konusu olan kombine fiyatları gelir şüphesiz... Sosyal medyaya yansıyan ilk fiyatlara taraftarın gösterdiği tepkiye rağmen yönetim bu ilk fiyatlardan geri adım atmayı pek düşünmüyor gibi... Bir diğer konu ise Necati transferi dolayısıyla Galatasaray'dan gelecek isim... Anlaşmaya göre sezon sonunda Aydın Yılmaz veya muadili bir ismi alacaktık ama yönetimden gelen son açıklamalara rağmen ben yönetimin şu ana kadar bu konuda pek de ciddi bir hamle yaptığını zannetmiyorum. Şu anki görüntü tamamen şöyle ki Galatasaray beğenmediği bir ismi bize postalayacak, bizim yönetim de eyvallah diyecek. Bu hesap da böylece kapanacak.

Bu birkaç haftadan aktarabileceğimiz olumlu gelişmelere gelirsek en başta Adopen'in Akdeniz Üniversitesi Stadı kale arkası tribününe isim sponsoru olması var. Çünkü Adopen ismi tribündeki hemen hemen herkes için Atatürk Stadı zamanlarından bir hatıra taşır. Hatta şöyle diyeyim ki Adopen denilince benim aklıma firmanın kendisinden önce Atatürk Stadı'ndaki o hatıralar gelir. Bu sponsorlukla herkes o hatıralarını yeniden anacak ve o yıllardan devam eden dostluklarla yine, yeniden Adopen'de Antalya sevgisi haykırılacak bu sene...


Buna ek olarak olumlu gelişmeler arasında kadromuza kattığımız yeni isimlerden de bahsedebiliriz. İlk isim Kasımpaşa'dan Murat Akın... 25 yaşındaki orta saha oyuncusu hakkında okuduğum çoğu yorum olumlu yönde umarım bu beklentileri haklı çıkartır performansıyla ve Antalyasporumuza faydalı olur. İkinci isim ise altyapımızdan yetişen ve önce Alanyaspor ardından Pendikspor forması giyen 21 yaşındaki Zeki Yıldırım... 2008-2009 sezonunda şampiyon olan PAF takımımızın oyuncularındandı. Umarım geçen sürede kendisini geliştirmiştir ve sahada Antalyaspor formasıyla bir Antalyalı daha izleme keyfini bize yaşatır. Üçüncü isim ise sağ ve sol bek olarak oynayabilen 23 yaşındaki Deniz Aslan... Bursaspor'dan gelen Deniz Aslan Ajax altyapısında yetişmiş. Hakkında şu an çok bir bilgimiz olmadığı için şimdilik sadece hayırlı olsun diyelim onun için de.

Bu son birkaç hafta aşağı yukarı böyle özetleyebiliriz sanırım. Bugün 2012-2013 sezonun fikstürü belirlenecek. İnşallah hem takımımızın yıpranmasını önleyecek dengeli hem de bize öğrenci bütçemizle deplasman konusunda zorlamayacak güzel bir fikstür belirlenir bizim için...




 

09 Temmuz 2012

Başpehlivan Yine Ali Gürbüz


Pehlivanlar diyarı diye boşa denmiyor bu şehre. Ali Gürbüz yine göğsümüzü kabartarak geçen seneden sonra bir kez daha Recep Kara'yı devirerek 651. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde Başpehlivan oldu.

Oraya giden koca yörükler Edirne'yi Antalya sesleri ile inletirken herkesin tüyleri diken diken olmuştur kesin. Aslında Antalyaspor tayfası olarak bir otobüs Edirne'ye gitsek Altın Kemer'i temelli şehrimize getirsek hiç fena olmaz.

Antalya seninle gurur duyuyor Başpehlivan.




 

07 Temmuz 2012

07.07


Futbol takımının kuruluşu veyahut bizde olduğu gibi şehri simgeleyen rakamların yaşandığı günlerde yapılan kutlamaları oldum olası saçma bulmuşumdur. Ancak eğer Antalya'da Antalyalılık bilinci bu şekilde ayakta tutulmaya çalışılacaksa bugünü en coşkulu biçimde kutlayacak olanların başında gelirim.

Bu vesile ile selam olsun Antalyalılara, Antalyasporlulara, kendini Antalyalı hissedenlere... Piyazınız bol tahinli, dondurmanız yanık olsun.




 

Yeni Blog: Antalyasporlu Blog

Bugüne kadar 07harfli'den sonra Antalyaspor hakkında güncel olarak yazan 2-3 tane blog açıldı. Ancak ne yazık ki devamlılığı sağlanmadı bu blogların. İş, okul hayatı önemli engellerdir tabii ki de bu hususta. Ancak hepsinin de yakından takipçisi olduğumu, yazılarını merakla beklediğimi belirtmek isterim.

En son Kenan Abi Antalyasporlu Bloggerlar arasına katıldı. Mardan Stadın'da Maraton Tribünü müdavimi olan "Kemaneler" aktif bir giriş yaptı bloguyla. İnşallah o aktifliğini devam ettirir. Antalyaspor için yazı yazan, pankart boyayan, gırtlak patlatan herkese sonsuz teşekkürler. 

----------------------------------------------------
---------------------------------------------------





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...