28 Ocak 2014

Üçüncü Yılın Ardından

07harfli blog 3. yaşında... Bu blogu açarken ikimizin de aklında bu günleri görmek daha doğrusu görebilmek pek yoktu. İkimiz de "1-2 yıl yazar, sonra sıkılırız herhalde." diye düşünüyorduk ama geçen senelerin ardından sıkılmak bir kenara çok daha büyük bir zevkle yazmaya devam ediyoruz ki 3. yaşımız için hazırladığımız görselde de yer aldığı gibi artık "1,2,3 oldu; bırakması güç oldu." Bu iş artık nerede biter, nerede bırakırız bilmiyoruz ama bugünleri görebildiğimiz için biz son derece mutluyuz.

Tabii tüm bu güzel hisleri ifade ederken geçtiğimiz yıla dönük olarak bir özeleştiri yapmamız gerektiğinin de farkındayız. Çünkü geçtiğimiz yılı diğer 2 yıl kadar aktif bir şekilde değerlendiremedik. Hem paylaştığımız yazı sayısı olarak hem de gerçek hayata dönük yaptığımız projeler açısından... Bu noktada mezuniyet telaşı, iş koşturmacası gibi sayabileceğimiz pek çok neden var ama sizlere bahaneler sunmak yerine daha iyi bir 07harfli Blog sunmayı her zaman tercih ederiz. Bu yüzden geçtiğimiz yılki tempo düşüklüğümüz için sadece affınıza sığınıyor, bu yıl geçtiğimiz yılı telafi edebilmeyi umuyoruz.

Bizim düşük tempoda tamamladığımız bu yılda sizler ise bize desteğinizi hiç kesmediniz. Bugüne kadar 3 yılda toplam 511 yayın paylaşmış ve 182 bin görüntüleme almışız. Yayınların 130'u ve görüntülemelerin 50 bini son seneye ait... Ortalamaya baktığımızda yayınlarımız diğer iki seneden daha fazla kişiye ulaşmış. Gösterdiğiniz bu ilgi ve 3 yıldır verdiğiniz destek için siz değerli takipçilerimize teşekkür ediyoruz. Daha nice 3 seneyi birlikte Antalya ve Antalyaspor sevdası peşinde geçirmek dileğiyle...



07harfli Blog





 

17 Ocak 2014

Şehr-i Müdafaa ve Zafer Yürüuyüşü


Antalyaspor Taraftarı 2. yarının ilk yürüyüşünü pazar günü Galatasaray maçından önce gerçekleştirecek. Kupada gücüne göre bir gruba düşen Antalya şehrine, Antalyasporluların ölmediğini yaşadığını yine gösterecek.

Stat probleminden dolayı, artık maç günlerinde dahi şehirde gözükmeyen Antalyaspor taraftarının böyle yürüyüşler yapmasını hep desteklemişimdir, ondan dolayı pazar günü saat 16.00'da herkesi Cumhuriyet Meydanı'na bekliyoruz.


https://www.facebook.com/events/725449447495421/



13 Ocak 2014

Phaselis'e Kıymayın Efendiler

Antalya'nın en övündüğümüz özelliği tarihi ve muhteşem doğasıdır herhalde. Bunların başında da özellikle Antik Çağlar'dan kalma kalıntılar kalmaktadır. Olympos, Çıralı, Side ve Phaselis bunların başında gelir.

Bu yaz Çıralı'ya gittiğimde, Olympos'a tesis yapılacağı konuşuluyordu ve bununla ilgili kimsenin bir fikri yoktu. Son günlerde Phaselis hakkında da Rixos grubuna alan tahsis edildiği söylentileri dolaşıyor. 

Antalya'ya bir gram yararı olmamış bir grubun, Antalya üzerinden hayal edemeyeceğimiz paralar kazanması artık sizi de rahatsız etmiyor mu? Dünya'da herkesin imrenerek baktığı güzellikteki bir Antik Kent üzerine bir beton yığını ve herşey dahil sistem bir tatil köyünün gelecek olması sizi hiç rahatsız etmiyor mu? Binlerce yıllık mirasın bir gruba trilyonlar kazandıracak bir tesis haline getirilmesi ve bu tarihin yok olması sizi hiç rahatsız etmiyor mu?

Phaselis ile başlayıp, Olympos'la, Çıralı'yla devam edecektir bu yozlaşma. Bir süre sonra Side büyük bir alışveriş merkezine dönecektir, kimbilir belki Kaleiçi bile tatil köyü olur oraya da giremeyiz.

Ses ver Antalyalı, Tanrı'nın Esirgediği Phaselis'i yedirecek misin?

 
 




 

09 Ocak 2014

Burası Adopen Herkes Ayağa

Aslanların önünden geçip, forma atkı satan tezgahlara gözümüzün ucuyla baktıktan sonra karşımıza çıkar Adopen'in gişeleri. Turnike kapısının önünde bulunan, insanları tek kişi hizaya sokmak için oraya konmuş demirlerin arasından çıkan sonunda bilet tutan eller olan kolların sallandığı turnike. O biletler ki, gişede biriken okutulmamış biletleri dışarıda kalanlara ulaştırılmaya çalışanlardır.

Hizaya sokulması zor bir tribündü ki o demirlerin arasında 1 kişi durması mümkün mü, alt alta üst üste durulan, demirlerin arasında sıkışan boyunları atkılı tribüncüler. Şimdi ki gibi kravat gibi bağlanan tek kat atkılar değil, boyna sıkı sıkı sarılmış yün atkılar. Kimi zaman Antalyaspor atkısı bulamayanlarn boyunda yer edinen, Ajax ve hatta Dortmund atkıları. 

Ortalıkta gezinen abi beni maça sokar mısın diyen, tribünü tanımaya başlamış olan meşale sokmakla görevlendirilmiş çocuklar... Perge'den çıkan tribünün büyükleri... 

Bizimle girenlerin ortada toplanmasının istenmediği yıllar. Kimi zaman bizimle girenlerin bulunamadığı yıllar. Genelde acı gördü, dışlanmışlık gördü, kavga gördü, ihanet gördü Adopen tribününün koltuksuz sıraları. Koltuklar takıldıktan sonra bile çoğu zaman koltuk görmedi o sıralar. 

Bunca acıya rağmen hep makaranın döndüğü, tatlı bir heyecanın olduğu, tribünün kralının yapıldığı yer oldu Curva Nord. Ondan geriye sayıp goool diye tellere tırmanıldı, rakip takip kalecileri ile makaranın asosunun yapıldığı başka bir yer olmadı Antalya'da. 

Zıplamayanın Bursalı olduğu Adopen tribünü... Meşale yandığı zaman dumanını fırtına bulutları gibi sahaya gönderen, zıplanıldığı zaman gökgürültüsü oluşturan Adopen tribünü. İsmiyle tezat olduğunu düşünenlere inat, endüstriyelleşmeyen Adopen tribünü...

Çok özledi Antalyaspor taraftarı seni... İstemiyor Antalyaspor taraftarı rahat gişeler, açılır kapanır koltuklar. Demirlerin arasına sıkışmayan taraftara, Antalyasporlu mu derim ben...




 

Antalyaspor Sutopu Şehre Dönüyor


Sonunda Antalyasporlu oyuncuların hasreti, uğraşı bitiyor ve Antalyaspor Sutopu takımı maçlarını Antalya'da oynamaya başlıyor. 

Süleyman Demirel Bulvarı üzerinde Eski Varsak Stadı'nın olduğu alana yapılan Kepez Olimpik Yüzme Havuzu'nu kullanmaya başlayacak olan Antalyaspor Sutopu takımı ilk maçına 18 Ocak Cumartesi günü çıkıyor. Cumartesi günü ODTÜ ile karşılacak olan ekimiz, 19 Ocak Pazar günü ise ESTİ ile karşılaşacak.

Bu maçlarda biz blog olarak evinde ilk kez oynayacak olan Antalyaspor'umuzu yalnız bırakmayacağız, siz Antalyasporlular'ı da kapalı yüzme havuzunda görmek isteriz.



 

 

TRANSFER | Nöbetçi Golcü Semih Şentürk

Nöbetçi golcümüz Ömer Şişmanoğlu'nu gönderdi, yerine Fenerbahçe'nin nöbetçisi şakalarına maruz kaldı bu transfer.

Sene başında Baros transferinde düşüncem belli idi, sahada birşey kazandırmaz ama saha dışı heyecan yaratabilir. Sene başında bir iki maçta o heyecan yaşandı ama daha sonra kayboldu. Semih transferinde ise tam tersini düşünüyorum, saha dışında çok heyecan yaratmasa da saha içinde yararlı olacağını düşünüyorum Semih'in. Milli maçlarda bile onun hırsı sahada heyecanlanmama neden oluyordu. 

Semih için yaşlı yorumlarına da katılmıyorum. 30 yaşında bir futbolcu ne yazık ki Türkiye şartlarında yaşlı değil. Necati transferinde de yine aynı şeyler söylenmişti, ancak Necati'nin takıma yaptığı katkı ortada. Ben Semih'den de böyle bir performans bekliyorum.

Semih Şentürk Antalyaspor'umuza hayırlı olsun.





TRANSFER | Serikli Giray Kaçar

"Her Antalyalı gibi Antalyaspor'un formasını giymek ve en iyi şekilde taşımak her zaman hayalimdi. Bana inananları, güvenenleri mahcup etmeyeceğim. İyi bir camiaya geldiğimi düşünüyorum. Hedefi olan bir takımda forma giyeceğim."



Trabzonspor'da çalkantılı bir futbol döneminden sonra Antalyaspor'a gelen hemşerimiz Giray'ın açıklamaları bunlar. Antalyaspor'un en büyük problemlerinden biri olan, futbolcuların ruhsuzluğu düşünüldüğünde, Antalyalı olması ve bu şekilde bir açıklama yapması beni bu transferde heyecanlandıran olay oldu.

Giray'ın Trabzon geçmişi, hem takım içerisinden hem de kendi sağlığı açısından pek parlak değil. Takım içi olaylarına, kadro dışı bırakılmasına pek girmiyorum ama daha önce kalp rahatsızlığından dolayı futbola ara vermişliği var. Daha sonra Amerika'dan aldığı oynayabilir raporu ile sahalara döndü Giray.

Giray transferinin olumlu tarafı ise, ihtiyaç olan yere yönelik yapılan transfer. Defans sorunumuz büyüktü, inşallah Giray bu soruna bir çare olur.

Memleketine hoşgeldin Giray.


  

04 Ocak 2014

Antalyaspor'un Adını Kirletmeyin

Antalyaspor başkanı Gültekin Gencer hakkında aslında kasım ayında falan yazmayı planlamıştık birşeyler. Düşüncemiz şuydu, Başkan gerçekten hazırlanmadan girmişti seçime, Akıncıoğlu'nun nasıl bir kasa bıraktığını bilmiyorduk, hocası olmayan bir kulüptük ve Antalyaspor taraftarı artık patlama noktasına gelmişti.

Antalyaspor taraftarının bir kısmı bunun farkındaydı aslında... Ondan dolayı ilk seneyi çoğunluğumuz kümede kalmanın başarı olarak sayılacağını dile getirdik hep. Hatta bunu özellikle sosyal medya üzerinden sürekli dillendirdik başkana ki, çok fazla risk almasına gerek yok kümede kalmaya yönelik bir tutum sergileyelim ilk senesinden diye.


Sezon başında Baroslar, Insalar, Wedersonlar, Serkan Balcılar alındığı zaman kimileri fazla mı açılıyoruz acaba diye düşünmeye başlamıştı. Çünkü normaldi, 5 sene boyunca 1 kuruş para harcamadığımız bir transfer politikası görüyordu taraftar şimdi böyle bir olay fazla geliyordu. 

Neyse uzatmaya gerek yok, olan oldu bu saydığım isimlerden bana göre çoğunluğu da yararlı oldu takıma da zarar etmemiş olduk Baros dışında. Şimdi önümüzde bir transfer dönemi daha var ancak ne yazık ki pek de hoş başlamadık bu döneme.

Bu döneme pek hoş başlamadık derken, alınan giden futbolculardan, bunlara ödenen paralardan, ya da ayrılan futbolcunun zararından veyahut yerinin dolduramayışından değil sıkıntı. Antalyaspor ne yazık ki Gültekin Gencer'in açıklamalarından dolayı imaj kaybetti. Adı sürekli basında yer alan ancak ne yazık ki anlaştık denilen futbolcuların, iki üç gün sonra başka takımlarla anlaştığına dair gelen haberler, yine anlaştık denilen futbolcuların başka takımlara gitme hevesinin olması ve bu tür şeyler.

Gültekin Gencer'in bu yönü elbette eleştirilmelidir ki ben Gencer'in basında adının çok geçmesini istediğinden böyle olayların yaşandığını düşünenlerdenim. Ancak başkan Gencer ne yazık ki bunları yaparken Antalyaspor adının kirlenmesi ile sonuçlanacak olaylara da devam ediyor.

En son blog postta Antalyaspor adının siyasete bulaşmasının ne kadar iğrenç bir şey olduğundan bahsetmiştik. Bu fikrimizde Antalyaspor kulübü varoldukça değişmeyecektir. Gerekli tepkilerimizi de gösterdik zaten. Bu siyaset lekesi daha eskimeden bir de transfer görüşmelerine Olgun Peker, yani 3 Temmuz şike sürecinde adı en çok geçenlerin başında yer alan insanla gidiliyor olması hepimizi sarstı. Evet biz hep diyoruz, Antalyaspor'un kirli işlerler, kirli isimlerle adının anılması bile bizi kahreder. 

Antalyaspor taraftarı Gültekin Gencer'den çok fazla birşey beklemiyor. Antalyaspor taraftarı, takımının isminin yine sadece Antalyaspor olmasını, armasının reklam tabelası olarak kullanılmamasının, Antalyaspor takımının sahalarda onuruyla futbol oynamasını istiyor.

Bizim gözümüz kupalarda, şampiyonluklarda değil iki gözüm.



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...