Mağlubiyetlerle başlayan sezonun ikinci yarısındaki 2. galibiyetimizi aldık. Normal şartlarda maç öncesinde bu maçtan rahat bir galibiyet almayı beklerdim ki maç öncesi beklentim rahat olmasa bile galibiyetti. Ancak sezonun ikinci yarısında galibiyet beklediğimiz birçok maçtan puansız ayrıldık. Bu yüzden bir yandan da hem yoğun fikstürümüzün sonuna denk gelmesi hem de yönetimin transfer yapmama inadı ile iyice başımıza bela olan sakatlıklar nedeniyle bu maçta bir sürpriz yaşanmasından korkuyordum.
Maçın başlamasıyla goller arka arkaya geldi. 40. saniyede skordaki eşitliği bozan Diarra'nın attığı iki kafa golüyle 5. dakikada 2-0 öne geçmiştik bile. Diarra ilk haftalarda tutuk başlamıştı ama sonrasında golleri hem atmaya hem de attırmaya başladı. Son haftalarda takımın en fazla mücadele eden isimlerin başında geliyordu. Bu iki golle de yükselen performansının karşılığını aldı, umarım almaya da devam edecek.
İlk 5 dakikada 2-0'ı yakaladıktan sonra bizim için önemli olan kontrollü bir futbolla kendimizi çok yormamaktı ki bunu da büyük ölçüde başardığımızı söyleyebiliriz. Bulduğumuz fırsatları iyi değerlendirerek 2 gol daha attık ve karşılaşmadan 4-2 galip ayrıldık. Yediğimiz iki gole ben pek takılmama taraftarıyım. Maç erken kopunca oyun içerisindeki rahatlama ve oyuncuların sakatlık ve yorgunluğu düşünerek çok fazla yüklenmemesi nedeniyle normal diyebiliriz.
Bu maça kadar B Grubu'nda puan alamayan Mersin İdman Yurdu ligdeki sıkıntılı durumu nedeniyle kupayı zaten gözden çıkarmıştı. Dolayısıyla ilk maçta deplasmanda 5-0 yendiğimiz Mersin'e Antalya'da yenmeyi çok ciddiye almayanlar olabilir ama bizim kötü gidişatımız içerisinde ben bu galibiyeti önemsiyorum. Hele böylesine rahat bir galibiyeti...
Maçın yıldızı tartışmasız Diarra... İlk maçta da Mersin'e 2 gol atmıştı, bu maçta da attığı iki golün yanı sıra bir asist yaptı ve savunma anlamında da ciddi katkı sağladı. İlk 45 dakikanın sonrasında oyundan alınması da doğru. Dinlendirilmiş oldu. İkinci yarıda onun yerine ileri uçta 'yıldızımız' Mehmet Eren oynadı. Bu onun için büyük bir fırsattı. Bu yüzden ikinci yarı boyunca her pozisyona dikkat ettim. Yaptığı bir asiste rağmen yine bildiğimiz Mehmet Eren'di.
Maçta dikkat çeken bir isim de Emrah Başsan'dı. Son haftalarda sıkça eleştiriliyordu. Geçen hafta ben de bu eleştirileri haklı bulmuştum. Ancak bu maçtaki performansıyla takımın iyilerindendi, istekliydi. Bu futbolu sonucunda bir de gol attı. Golden daha dikkat çeken ise gol sevinci sırasında armayı öpmesiydi.
Bugün Eskişehirspor'un Trabzonspor'u 1-0 yenmesiyle gruptaki son maçta Trabzonspor'u yenmemiz şart... Çünkü Eskişehir'in MİY karşısında puan kaybetmesi pek olası değil. Zaten yarı finale çıkacaksak kendi işimizi kendimiz görelim. Trabzonspor'u yenersek doğrudan yarı finale çıkacağız. Çünkü Eskişehir MİY'i yense bile 3'lü averajda avantaj Trabzonspor ile bizde... Hatta Trabzonspor'u 2 farklı yenersek grup lideri olarak çıkacağız ki grup lideri olursak yarı finalde rakibimiz Fenerbahçe yerine Sivasspor olacak.
Devre arasında gerekli transferleri yapmayan yönetim yüzünden kadromuz son derece sınırlı kaldı. Normal şartlarda kesinlikle iki kulvarda da sonuna kadar mücadele etmeyi savunurum ama bu sınırlı kadro nedeniyle eğer kısmetimizde kupada sonuna kadar gitmek yoksa bence gruptan çıkmanın da çok bir önemi yok diye düşünüyorum. İki kulvarda birden yıpranmaktansa gücümüzü lige veririz. Dolayısıyla yukarıdaki olasılıkların hangisi gerçekleşir bilmiyorum ama bizim için hayırlısı olsun.