Sabah saatlerinde sezonun ilk yarısında Trabzon'a attığımız ikinci golün tribün içinden çekimini blogun sosyal medya hesaplarından paylaşmıştık. Çok fazla umut olmasa da içimde belki o günün hatrına bir hareketlilik olur diye düşünmüştüm ancak olmadı yine yeniden.
Maçın neyinden bahsedelim ki? Dakika 70 oldu, Ömer Şişmanoğlu oyuna girdi. Futbol ile alakası ben maç izlerken bilgisayar başında zaman geçirmek olan kız arkadaşım bile "Ee Antalyaspor hep aynı şeyi yapıyor." dediğine göre bunu rakip takımın teknik kadrosunun görmesi çok zor olmasa gerek.
Çok fazla yazmayacağım. Çünkü blogdaki "Lige Dair" etiketini açıp oynanan son 10 maçın yazılarına göz attığınız zaman pek fark olmayacak. Sahada değişen tek şey rakip takımın oyun anlayışı ki onu da bizim yorumlamamıza gerek yok zaten. Hoca yorumlamadıktan sonra biz yorumlayıp ne yapalım?
Antalyaspor yine atıl durumda olan bir takıma hayat öpücüğü vererek onların ayağa kalkmasını sağladı. Trabzonspor bu maçı kazanamasa ciddi anlamda küme düşme korkusu yaşamaya başlayacaktı. Budur işte teknik direktörün takımın üstünde yetkisinin olmadığının göstergesi. Senin futbolcun rakibi küçümsüyor demek ki. Bunun başka bir açıklaması olamaz.
Bu maç için hiç görsel de aramadım. Red Soldiers'ın Facebook sayfasından paylaştığı görsel yeter de artar bile...