17 Kasım 2012... Taraftar kendi arasında organize oluyor ve liderlik kovalayan Antalyaspor'a Beşiktaş maçı öncesi moral vermek, İstanbul yalakası olmuş sözde Antalyalılara da Antalyaspor gerçeğini haykırmak için yürüyüş düzenliyor. Cumhuriyet Meydanı'ndan tesislere kadar 4 km'lik yol boyunca caddeler "Burası Antalya, başka takım yok!" diye yankılanıyor.
Tesislere varılınca meşaleler yanmaya başlıyor. Ortam kızıla boyanırken bir kez de takımla birlikte haykırılıyor Antalyaspor sevdası... Taraftarın, oyuncuların, teknik ekibin keyfi yerinde... Bu görüntülerle yürüyüş herhangi bir tatsız olay yaşanmadan tamamlanıyor.
18 Kasım 2012... Bir gün önceki yürüyüş maç heyecanını zaten kat be kat artırmışken maç saatinin yaklaşmasıyla heyecan artık iyice tavan yapmış. Üniversitenin girişine geliyor, biletini/kombineni göstererek ilk kontrol noktasından geçiyorsun. Turnikelerden geçip liderlik için takım sahada sen tribünde savaşmaya hazırsın ama turnikelerden geçmeye izin verilmiyor. Yine biletini/kombineni gösteriyorsun ama fayda yok. Etrafında senin gibi yüzlercesi var zaten.
Sonra ortam geriliyor. Senin elinde biletin/kombinen, polisin elinde copu... Derken ortam biraz daha geriliyor ve sonrasında bir koku: Biber gazı... Genzin, gözün yanmaya başlıyor ama dert etmeye gerek yok. Çünkü birazdan panzer imdada yetişecek, tazyikli suyu sıkacak, biber gazından eser bırakmayacak.
Bu sırada tribüne girebilmiş olanlardan fotoğraflar geliyor. Arasında bir tanesi var ki Açık Tribün içerisinde Beşiktaşlılara ayrılmış saçma sapan bir alanı gösteriyor. Sezon başında biz de Maraton Tribünü için Bir 'Orta Yol' Önerisi başlıklı yazımızda pek çok taraftar gibi söylemiştik "Kombine fiyatlarının her kesime hitap etmesi için kademeli fiyatlandırma olsun" diye ama yönetim o zaman "Tribünü bölme şansımız yok" demişti ama görüyorsun ki isteyince gayet de 'güzel' bölünebiliyormuş.
Neyse sözü daha fazla da uzatmayalım. İki farklı gün, iki farklı olay... Peki, bu farkın sebebi kim? Bir gün önce kendi başına olaysızca sevdasını haykıran taraftar ne oluyor da ertesi gün bu olayların içinde yer alıyor veya yer almak zorunda kalıyor? Elinde bileti varken biber gazı ve tazyikli suya maruz kalan taraftara kim hesap verecek? Beşiktaşlıların bulunduğu bu tribünsü saçmalık nedir? Kendi şehrinde deplasman taraftarı muamelesi yapılmasını Antalyaspor taraftarına kim reva görüyor? Umarım bu soruların cevabını veren birileri çıkar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.