Sezonun ilk puanlarını, daha doğrusu ilk 3 puanını belalısı olduğumuz Kayserispor'dan aldık. Skor da güzel: 3-0... Skor güzel ama biraz aldatıcı. Çünkü maçın ilk yarısında Kayserispor'un kaçırdığı çok sayıdaki pozisyon var. Bunu görmezden gelemeyiz. İlk yarıdaki bu Kayserispor ataklarından biri gol ile sonuçlansa maç devamında çok farklı gelişebilir, hatta bu 3-0'lık galibiyetin sahibi Kayserispor bile olabilirdi. Maçı değerlendirirken ilk yarıyı da bu gerçekleriyle değerlendirmek gerek.
İkinci yarı ise sahaya istediklerini daha fazla yansıtmayı başaran taraf biz olduk. Devrenin hemen başında bulduğumuz gol de devrenin geri kalanında bizi çok rahatlattı. Alıştığımızın -daha doğrusu alışamadığımızın- aksine golden sonra hemen var gücümüzle geriye yaslanmak yerine bu sefer oyunumuzu oynamaya devam edince gollerin devamı da geldi ve Akdeniz Üniversitesi Stadı'ndaki ilk maçımızda 3 golle 3 puanı aldık.
Maçın yıldızı ise Antalyaspor formasıyla Süper Lig'teki 100. maçına çıkan ve bu anlamlı maçta 2 gol birden atan Tita'ydı. Attığı ikinci golün öncesindeki pozisyonda sakatlık yaşamasına rağmen ayakta kalması ile taraftarın onu neden bu kadar çok sevdiğini bir kez daha göstermiş oldu. Tita dışındaki diğer oyunculara da haksızlık etmeyelim. Hemen hemen herkes mücadele etmeye çalışıyor ama ligin başı olması elbette ki performansları olumsuz etkiliyor. Örneğin yeni transferler ümit vermelerine rağmen tam bir uyum sağlamış değiller. Dolayısıyka daha doğru yorum yapabilmek için birkaç haftaya daha ihtiyaç var.
Maçın yıldızı Tita dedik ama bu galibiyette en büyük pay sahiplerinden birisi de Mehmet Özdilek... Gençlerbirliği maçının faturasını Mehmet Özdilek'e kesmiş, geldiği günden bugüne kadar düzeltemediği hatalarını yazmıştık. Bu maçta da hakkını teslim edelim. Çünkü bu maçta o yazıda bahsettiğimiz hatalarından hiçbirini yapmadı ve belki de en iyi performanslarından birisini sergiledi. Umalım ki geçen hafta bir tökezleme olmuş olsun, bu maçtaki performansı ise kalıcı bir değişikliğin ilk işaretleri olsun.
Akdeniz Üniversitesi Stadı'ndaki ilk maçın ardından stat konusuna da bir paragraf ayırmamak olmaz. Stadın seyir zevkinin pek yüksek olmayacağını yazmıştık. İlk yorumlar da hep bu yönde. Tribün grupları ise “Akustik olarak daha iyi” diyorlar ve stattan bu anlamda memnunlar. Statta yaşanan sorunlara gelirsek sadece protokol için otoparkın olması büyük sıkıntı. Taraftara “Arabanı dışarı bırak, stada yürü.” demek bu işi çözmez, bu konuya ilişkin çözümler bir an önce hayata geçirilmeli. Statta yaşanan bir diğer sorun da tribünlerde su bulunamaması olmuş. Böyle bir olayın Antalya gibi sıcaktan kavrulan bir memlekette açıklanabilir bir tarafı yok artık. Bunların dışında bazı turnikelerde sorunlar yaşanmış. İlk maçın tecrübesizliği mi, teknik bir sıkıntı mı bilmiyorum ama gerekli çalışma yapılmalı.
Maçtan sonra bu sıkıntılardan daha yüksek sesle duyduğumuz isyan ise bedava biletler... Herkesin dilinde bedava bilet var. Maçtan önce çok sayıda biletin dağıtılıdığı söyleniliyor ki bu Mardan döneminde de yaşanıyordu. Ancak bu biletler kime, neden veya ne karşılığında veriliyor bunu bilmek istiyoruz. Yıllardır armayı bir gün bile yalnız bırakmamış taraftarlarına fahiş kombine fiyatlarını “Ekonomik destek lazım” diyerek dayatan yönetim madem maç günü biletleri bedava dağıtacaktı o zaman ne diye taraftarıyla uzlaşma yoluna gitmedi?
Bunlar cevabını alana kadar sormaya devam edeceğimiz sorular ama ilk maçtan konuyu çok da uzatmayayım. Akdeniz Üniversitesi'nde -umarım 2 sene sonra kendi stadımıza geçişimizle sona erecek- yeni bir döneme başladık, yeni bir sezonun ilk 3 puanını aldık. Antalyasporumuza hayırlı olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.