Geçtiğimiz gün yaşanan istifaların ardından antalyasporum.com bir açıklama yayınlamış, söz konusu açıklama şöyle:
"Başkanımız Hasan Akıncıoğlu ve Teknik Direktörümüz Mehmet Özdilek'e "Kalın, devam edin." demek onlara yapılan en büyük kötülüktür.Bu kişiler kendi kariyerlerini düşünmeden 5 yıldır yokluklar içinde Antalyaspor'u ligde kalıcı yapıp ekonomik olarak düzlüğe çıkarmışlardır. Artık Antalyaspor sevdalısı farklı kişilerin gelip bu yükü, sorumluluğu almaları gerekmektedir.Başkanımız Hasan Akıncıoğlu ve Teknik Direktörümüz Mehmet Özdilek, mevcut şartlardan daha iyisini hak etmektedirler. O yüzden kalın, yokluklar içinde kulübü yönetin, bunu da beğenmeyenler olsun, siz yıpranın, yorulun, emek harcayın, zaman harcayın, kendi kariyerlerinizi hiçe sayın demek büyük haksızlıktır.antalyasporum.com olarak kulübün bulunduğu şartları bilerek küme düşsek dahi Başkanımız Hasan Akıncıoğlu ve Teknik Direktörümüz Mehmet Özdilek ile yola planlı ve programlı devam edilmeli diye yıllardır dile getiriyoruz. Şu anda 5 yıldır büyük fedakarlık yapan bu iki değerli isme ise yokluklar içinde kalın deme lüksümüz yok."
"Mevcut şartlar" diyerek kastettiğiniz nedir?
Bugüne kadar yaptığınız haberleri şöyle bir düşünüp sıralıyoruz ve ortaya kabaca şöyle bir sonuç çıkıyor:
- Kulübün ekonomik anlamda tüm borçları ödenmiş, istikrarı sağlanmış ve hiçbir sıkıntısı yoktu;
- kurumsal açıdan Antalyaspor büyük bir profesyonellik ile yönetilmesi neticesinde artık örnek bir kulüp olmuştu;
- başarı deseniz sakatlıklar, hakem hataları ve türlü şansızlıklar olmasa bu sezon "tarihin en iyi sezonu" olacaktı;
- taraftar deseniz sezon başında kombine rekorları kırılmış, sezon içerisinde de hasılat rekorları kırılmıştı;
- takım deseniz Antalyaspor yükselen bir değer olarak her futbolcunun gelmek için can attığı bir kulüp olmuştu.
Bu maddeler gibi daha birçok madde sayabiliriz aslında ama sizin yaptığınız haberlere göre Antalyaspor'da her şeyin güllük gülistanlık olduğunu göstermek için yukarıda saydığımız kadarı bile yeterli olacaktır diye düşünüyoruz. Sorumuz da şu: Madem Antalyaspor'da her şey güllük gülistanlık ise "mevcut şartlar" diyerek kastettiğiniz nedir?
Bu "mevcut şartlar" taraftarın Akıncıoğlu ve Özdilek'e yönelttiği eleştiriler zaten olamaz. Çünkü yine sizin yaptığınız haberlere göre Akıncıoğlu ve Özdilek'i eleştirenler Antalyaspor'u kendi çıkarları için kullanmak isteyen belli bir azınlıktı ve bu azınlığa rağmen "gerçek Antalyasporlu" kişiler ise Akıncıoğlu ve Özdilek'in arkasında durmaya devam ediyordu. Bu yüzden "mevcut şartlar" diyerek kastettiğiniz bu da olamaz.
Gerçekten merak etmekteyiz. Dün güllük gülistanlık tablolar çizmeye çalışıp duran sizi bugün bu kısacık açıklamada iki kez "...yokluklar içinde kulübü yönetin..." gibi ifadeler kullanmaya iten ve arkasına sığındığınız bu "mevcut şartlar" nedir diye? Kaldı ki her ne şart altında olursa olsun Antalyaspor'da başkan veya teknik direktör olmak büyük bir onur olduğunu unutmamak gerekir. Bu onurun kıymeti de her an bilinmelidir.
Hiç kimse Antalyaspor'dan daha büyük değildir!
Akıncıoğlu ve Özdilek'in "mevcut şartlar"dan daha iyisini hak ettiğini yazmışsınız, hızınızı alamayıp onlara kalın deme lüksümüzün olmadığını yazmışsınız. "Mevcut şartlar" konusunda şimdilik yeterli soruyu sorduk, "mevcut şartların daha iyisi" size kalsın. Ancak bu sefer de "lüks" kelimesine takıldık.
Kimseye kal demek gibi bir derdimiz yok ama sizin yazdığınız haberlere göre bu 5 yılda Antalyaspor çok büyük kurumsal değer kazandı ama bu Antalyaspor için Mehmet Özdilek'e kal demek "lüks" mü oluyor? kelimesini pek anlamadık. Mehmet Özdilek'e kal demek gibi bir derdimiz zaten yok ama Mehmet Özdilek, Antalyaspor için lüks müdür? Türk Dil Kurumu sözlüğünde "lüks" sözcüğünün karşısında yazan kelimeler: şatafatlı, aşırı, fazla... Teknik direktörlük kariyerine baktığımızda milli takımdaki rezalet ile dibe vuran, Antalyaspor'daki 5 sezon dışında teknik direktörlük tecrübesi neredeyse bulunmayan Mehmet Özdilek hangi ara Antalyaspor'a fazla gelir oldu?
Birilerine yaranmak uğruna Antalyaspor'u bu şekilde küçük düşürmekten siz utanmıyorsanız bile biz sizin adınıza utanıyoruz. Tam bu noktada şunları hatırlatmamızda da fayda var sanırım. Kişiler gelir geçer, Antalyaspor ise baki kalır. Dolayısıyla aslolan da her zaman her şeyin en iyisini hak eden de sadece Antalyaspor'dur. Kimse Antalyaspor'dan daha büyük değildir. Antalyaspor'u karşılıksız seven bizler için değil Özdilek, feriştahı gelse bu böyledir.
Antalyaspor için emek ve zaman harcamanın nesi garip?
Yazının şu bölümü de hayli ilginç: "...siz yıpranın, yorulun, emek harcayın, zaman harcayın, kendi kariyerlerinizi hiçe sayın..."
Yıpranmak mı? Tek bir deplasmana gidebilmek uğruna bir haftayı sadece kuru ekmekle geçiren Antalyasporlu üniversite öğrencisi yıpranmıyor ama Antalyaspor'dan kim bilir kaç lira maaş alan Mehmet Özdilek yıpranıyor, öyle mi? Maç günleri patronundan izin almak için bin takla atan Antalyasporlu emekçi yıpranmıyor ama Antalyaspor sayesinde daha fazla itibar ve prestij kazanan Hasan Akıncıoğlu yıpranıyor, öyle mi? Ne diyelim ki? Yüreğimiz burkuldu vallahi.
Bir de "kendi kariyerlerinizi hiçe sayma" meselesi var tabii. Örneğin Mehmet Özdilek, Antalyaspor teknik direktörlüğünü yaparak hangi kariyerini hiçe sayıyor? Zahmet olmazsa bize açıklayabilir misiniz? Beşiktaş'a tüzük yazma kariyerini mi hiçe sayıyor?
Gelelim söz konusu açıklamanın saçmalıkta zirve yaptığı kısma: "...emek harcayın, zaman harcayın..." Bu kısım hakkında söyleyeceklerimizi çok uzatmayacağız. Sadece soruyoruz: Antalyaspor için emek ve zaman harcamanın nesi garip Allah aşkına? Antalyaspor için emek harcamak kendisine zor gelen veya Antalyaspor için zaman harcamaktan şikayetçi olan varsa buyursunlar ve yolları açık olsun.
Bizler Antalya aşığı ve Antalyaspor sevdalısı olarak bu arma için harcadığımız her emekten her saniyeden sadece şeref duyarız ve bu armayı her şeyden üstün tutarız. Bizim gibi düşünen tüm renktaşlarımıza selam olsun.