Maça öyle hızlı bir başlangıç yaptık ki daha 2. dakikaya gelmeden 2 net pozisyonumuz vardı. Bu başlangıç "Rahat bir maç mı izleyeceğiz acaba?" dedirtirken bu beklentilerimizde yanıldık ve son dakikaya kadar rahat bir nefes alamadık bu maçta.
Aslına bakarsanız ilk yarıda istediğimiz pozisyonları bulduk, özellikle defansın arkasına atılan toplarla etkili olduk ama bu pozisyonları iyi değerlendiremedik. Ancak ilk yarı sonunda beni endişendiren konu harcadığımız pozisyonlar değil, Mersin'in topla oynamasına fazlaca izin vermemizdi. Tamam, Mersin oyunu çok fazla defansif kabul eden bir ekip değil ama ev sahibi avantajımızı daha çok kullanıp topun daha çok ayağımızda kalmasını sağlamalıydık. Çünkü bu maçın temposunda iki ekip için de yenen bir golü çıkarmak pek mümkün gözükmüyordu.
İlk yarı içerisinde dikkatimi çeken bir diğer nokta da Tita'nın oyunun içinde daha çok oluşuydu. Oyunun içerisinde daha çok vardı ama ne yazık ki istediği futbolunu yine yansıtamadı sahaya. Belki maçın başındaki pozisyonda golü bulsa bu gol onun kabuğunu kırmasını sağlayabilirdi ama olmadı.
İkinci yarıda galibiyet için daha fazla bastıran bir Antalyaspor görmeyi umuyorduk. Ancak bu yarının özellikle ilk dakikalarında Mersin İdman Yurdu oyunu biraz daha dengelemeyi başarmıştı. Dolayısıyla oyunun kontrolünü elimizde tutmaya devam etmemize rağmen ilk yarıya kıyasla daha durgunduk. Daha çok duran toplar etkili olmaya çalıştığımız bu dakikalarda imdadımıza oyuna yine sonradan giren Ömer Şişmanoğlu yetişti, aradığımız golü 84'te bulduk ve Akdeniz Derbisi'ni 3 puanla tamamladık.
Son düdükle birlikte derin bir oh çekiyorduk. Çünkü Galatasaray'ın puan kaybettiği bu haftada bu 3 puanla birlikte -bir haftalık aranın ardından- yeniden liderliğe ortak olduk. Galatasaray'ın yanı sıra bu hafta Fenerbahçe, Eskişehirspor, Kasımpaşa ve Bursaspor'un puan kaybettikleri bir haftada bu 3 puanın önemi daha da artıyordu.
Ayrıca Fenerbahçe, Trabzonspor, Kasımpaşa, Beşiktaş ve Bursaspor maçlarından oluşan ligin en kırılgan 5 maçlık dönemini 8 puan ile tamamlamıştık. Çoğu Antalyasporlu bu 8 puandan memnun olsa da ben bardağın boş tarafını da es geçmemekten yanayım. Çünkü liderlik hesabı yapan bir takım için 7 puan önemli bir kayıptır. Bu kırılgan dönemi biraz bükülsek de kırılmadan atlattıktan sonra yeniden bir seriye başlayabileceğimiz bir döneme galibiyet ile giriş yapmak, takımın yeniden bir galibiyet serisi yakalamaya yönelik özgüven ve inancını artırması açısından önemliydi.
Sözün özü bir haftayı daha çok şükür mutlu tamamlıyoruz. Bu 3 puanı bir an önce geride bırakıp her maçtan olduğu gibi bu maçtan da çıkarmamız gereken dersleri çıkararak önümüze bakmalıyız. Çünkü yukarıda bahsettiğim seriyi yakalar ve devre arasına kayıpsız girebilirsek Beşiktaş-Eskişehirspor, Galatasaray-Fenerbahçe, Eskişehirspor-Bursaspor gibi rakiplerimizin birbirleriyle oynayacağı maçlar sayesinde büyük bir avantajla devre arasına girebiliriz. Bu yüzden böyle bir serinin tam zamanı şimdi...
Sen güldür yüzümüzü Antalyasporum..!
Sen güldür yüzümüzü Antalyasporum..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.