17 Ekim 2012

Antalya Elden Gitti

Antalya BB'nin yer aldığı Beko Basketbol Ligi Antalya'da Galatasaray maçı ile başladı sevdamızın şehri için. İlk maçın özellikle İstanbul takımına karşı olmasının da etkisi ile takımı yalnız bırakmayalım diyerek ısrarla Antalyaspor'u reddeden Antalya BB'nin yine yanında olmayı seçtik. Ne de olsa başta dediğimiz gibi bizimkisi memleket sevgisi idi.


Ancak ne yazık ki her geçen sene artan "şehre ihanet" bu maçta tavan yaptı. Uzun zamandır basket maçlarına giderim, bu kadar fenasını ben hiç görmedim. Salonda Antalya BB'yi destekleyen 10 veya 15 kişi idik. Zaten bunun 9'u arkadaş grubumuzdu. Onun dışında bir bloğa sıkış tepiş doluşan Antalya'daki Galatasaray sempatizanları ve onların gazına gelen Antalya Kapalı Spor Salonu Tribünleri...

Protokol tribününe bakıyoruz, şu hani "şeref" adı verilen tribün. Galatasaray formalılardan geçilmiyor. Şerefsizlik orada da diz boyu... 1 ay önce futbol maçında gördüklerimizin aynısı bu sefer kapalı tribünde.

Nefret ediyorum artık şu şehre göç edip bir de bu şehir de yönetici kisvesi adı altında çalışanlardan... Nefret ediyorum her ortamda bizi dışlayan, İstanbul yalakalarına elinden gelen yardımı yapan güvenlik görevlilerinden.

O yalakalar Antalya şehrine, bizim değerlerimize küfür ederken, koyduk mu derken hiç bir sıkıntı olmuyor; ancak biz onlara bir laf ettiğimizde "Bırakın değmez." oluyor. Bir de bunu yapan yaşı geçmiş insanlar... Sizi bilmiyorum ama benim doğduğum, büyüdüğüm ve hayatımı sürdürmeyi düşündüğüm şehire küfür edildiği zaman ben bunu kendime yediremiyorum.

Küçücük çocukların üstlerinde Galatasaray forması ile maçlara gelmesini, doğdukları şehre sırt dönmelerine izin veren ailelerin varlığını yediremiyorum kendime. Ne büyük şansmış ki bizim babamız elimizden tutup boynumuza bu şehrin atkısını takmış. Ne şanslıyız ki şehrine ihanet etmeyen delikanlıları yetiştirmişler.

Şehrine ihanet edenler, çocuklarının cebine 3-5 lira para koyup İstanbul forması aldıranlar, türlü soğutmalara rağmen şehrine sahip çıkan Antalyaspor taraftarına hala devam eden olumsuz tavırları yapanlar, hepinizin Allah belasını versin. Ayrıca bunların hepsini görüp gazetelerinde tek bir satır bile yazmayan, o gün salonda bulunan Antalyalı geçinen gazeteciler siz de bu ayıbın içerisindesiniz.

Yaşasın şehrine ihanet etmeyenler!





2 yorum:

  1. İnsanın birşeyler yazası geliyor ama boşa olduğu için ne desek olmuyor. Hersene çoğalıyorlar. Ve bizden daha organize oluyorlar. Eskiden bizi görünce hemen formasının üzerine hırka giyenler yakında çocuklarımızın üzerlerine giydiği ANTALYASPOR formasını çıkartacaklar. YAkın bir zamanda Antalyada Kendi tribünümüzde deplasman tribününe girip bu bizans takımlarının taraftarlarınında geri kalan tribünlerini doldururlarsa şaşırmamak gerekir. Birde şu Protokol tribününde olanlar sanırım bir tek bizde oluyordur. Çünkü kimse böyle bir şeye şehrinde izin vermez. Taraftarı yok dediğimiz Gençlerbirliği bile...

    YanıtlaSil
  2. Tuttuğun takıma bağlılığın takdir edilesi fakat her insanın büyüdüğü şehrin takımını tutma zorunluluğu olmadığı gibi mutlak doğru olan da bu değil. Çeşitli sıfatları o insanlara yakıştırmak yerine sadece kendi takımını desteklemen daha doğru. Elbette İstanbul takımlarına her alanda çok fazla destek var ve bu Anadolu kulüplerinden götürüyor ama en az bunun kadar doğru olmayandır nefret duymak.

    Ve evet ; yürü Anadolu !

    YanıtlaSil

Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...