Küçükken babamla kapalı tribünde izlerdim maçları. Meşale yanmadığı veyahut konfeti atılmadığı zaman maçın anlamı kalmazdı benim için.
Karşılıklı kırmızı-beyaz çekildikten sonra açık tribün laylay girerdi hemen ama Kapalı godomanları "O kadar uzun boylu değil" deyip "Çök, çök çökelim beyler"e başlardı.
Ben Antalyaspor'u Işıklar'da sevdim. Küçükken boynuma atkıyı sıkı sıkı bağlayan babama söylesem o da döndüremez mi takımı Işıklar'a?
Baba be ben sözümü tuttum atkıyı çıkarmadım, sen de takımı geri getirsen Işıklar'a? Gerçi sen de yaşlandın değil mi Atatürk Stadı gibi.
Bok mu vardı büyüdük be?
ışıklardaki ruhu başka hiçbir yerde yakalayamadık.
YanıtlaSilbelki takım yine kötüydü, yine düşmemeye oynuyorduk ama maç öncesi maç sonrası derken maça gitmek büyük bir keyifti.
bu keyfi elimizden alan ve emzik gibi üniversite stadını ağzımıza tıkayan herkese yazıklar olsun bakalım kombineleri kime satacaklar bu sene.
bakınız: ışıklarda maça gitmek....
YanıtlaSil