21 Mayıs 2012

Antalya Bu İhanetleri Hak Etmiyor

12 Haziran Cumartesi gecesi bir İstanbul takımının şampiyonluğu Antalya'da 'coşkuyla' kutlanırken dünyanın en güzel şehri Antalya kendisine nasıl 'coşkuyla' ihanet edildiğine şahitlik ediyordu. Söylemesi bile acı ama bu ihanet Antalya'nın göbeği Cumhuriyet Meydanı'nda da yaşandı, Antalyaspor'un kalesi dediğimiz Işıklar'da da...

Anti-istanbul düşüncesine bağlı biri olarak o gece o ihanete ortak olan Antalyalılar(!) hakkındaki düşüncelerim az çok tahmin edilebilir. Dünyanın en güzel şehrinin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını koklayan ve kendisine "Antalyalıyım" diyen hiç kimse bu şehrin en önemli değerlerinden olan Antalyaspor'a sırt çevirme hakkına sahip değildir. Hele bu değeri çiğneye çiğneye o gece o 'kutlama'yı yapmak hiç mi hiç kimsenin hakkı değil. Bunu yapan herkes sadece Antalyaspor'a değil bu şehre de ihanet etmiştir.

Bu ihanet görüntülerine ben de Ankara'dan şahitlik ederken biliyordum ki Antalya'daki bu ihanet sokaktaki vatandaşla kalmayacaktı. Derken İHA-Antalya'nın haberine denk geldim.

Haber iki yönüyle ihanet içeriyordu. İlki İHA-Antalya'nın kendi ihaneti... Denk geldiğim haberin yayınlanma saati 22:23 olmasına rağmen haberin son cümlesi "Taraftarlar gece geç saatlere kadar şehirde şampiyonluk turu attılar." idi. Saat daha 22:30 bile olmamışken "geç saatlere kadar" muhabbeti yaparak bunu ulusal medyaya servis etmekle neyin derdinde olabilir ki İHA-Antalya? Maç biteli zaten anca 1 saat olmuşken nedir bu Antalya'daki ihaneti pohpohlama hevesi?

İHA-Antalya'nın kendi ihanetinin yanı sıra haberin kendisi de başka bir ihaneti anlatıyordu. Antalya Büyükşehir Belediye başkanı Mustafa Akaydın'ın Antalya'ya ihanetini... "Meydanda bulunan Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait ışıklı gösteri havuzundan da Galatasaray'ın şampiyonluk şarkıları çaldı. Hareketli şarkılar eşliğinde gerçekleştirilen fıskiye gösterisine taraftarlar da eşlik etti." Antalya'da zaten hemen hemen herkes artık Akaydın'dan umudu kesti ama bu hareket ayıbın da, ihanetin de daniskasıdır. Söyleyecek söz bulamamaktan çok, Akaydın için çok söz söylemeye gerek yok bu saatten sonra. Aynı dilek pek çok Antalyalı'nın dilinde zaten: "Bir an önce görev süresi bitse de kurtulsak..."


İhanetler bununla da kalmadı. İstanbul medyası İstanbul takımlarının yalakalığını yeterince yapmıyormuş gibi Hürriyet'in Akdeniz bölgesi için hazırladığı yerel eki Hürriyet Akdeniz de 14 Mayıs günü çıkardığı gazetede bölge illerineki kutlamaları(!) manşetine taşıyarak bu İstanbul yalakalığının bir parçası oluyordu. Sadece Antalya adına konuşmuyorum, bu bölgenin ekmeğini yeyip de marifetmiş gibi bunu 'yerel' gazeteye haber diye koyan zihniyeti anlamıyorum, anlamayacağım da. Kaldı ki bir de gazetenin manşetine konulmuş.


Peki gelelim şimdi bize. Tek suçlu elalem de biz masum muyuz? Hiç değiliz. O gün orada o ihaneti yapanlar kadar bu ihanetin yaşanmasına izin veren bizler de suçluyuz. Organize olmak için günler öncesinden konuşulup planlar yapılmaya başlanmıştı oysaki. Hatta ertesi gün ALES olmasa ben bile sırf bunun için kalkıp Antalya'ya gelecektim. Öyle heyecanlandıran bir hava vardı o konuşmalarda ve açıkçası cumartesi gecesi yaşadığım hayal kırıklığında bu konuşmaların etkisi hiç de az değil. Çünkü sandım ki böyle erkenden organize olunca, böyle herkes hevesle konuşunca daha önceki senelerdeki başarılı şehr-i müdafaalara bir yenisini, hatta çok daha iyisini ekleyeceğiz. Ancak maç bitti bir yanda İstanbul, diğer yanda Antalya var televizyonda.

O gecenin sonrasında yazılanlara, söylenenlere bakılırsa 07 Gençlik dışında ise onca konuşmaya rağmen sadece bireysel çabalardan bahsedebiliyoruz ne yazık ki. Sadece 07 Gençlik organize bir şekilde Işıklar'daymış ama onlar da Antalya ve Antalyaspor düşmanlığı malum olan polisin sert müdahalesi ile çok etkili olamamışlar. Bir renktaşım maç bitimiyle 2 otobüs çevik kuvvetin Işıklar'a geldiğini yazmıştı zaten. Tam mevzular nasıl yaşandı bilemesem de Antalyaspor atkısını çıkarttırmaya çalışanlar bile olmuş polisten.




Ne diyeyim umarım o ihanet görüntüleri ve bu yaşananlar benim içimi acıttığı kadar diğer renktaşlarımın da içini acıtmıştır, umarım benim Ankara'da olmama rağmen duyduğum pişmanlığı diğer renktaşlarım da hissetmiştir de bir de bu ihanetin bizim şehrimizde yaşanmasına izin vermeyiz.



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...