Final döneminden sonra ilk iş olarak yoğun geçen günlerde neler kaçırdığımıza bakmak oldu Antalyaspor adına. Gerçi 2 haftalık dönemde çok fazla da olay olmamış gibi. Dolaşan bir ton dedikodu var ortada ancak şu kesin oldu dediğimiz bir şey pek yok.
En çok sevindiğim haberlerin başında İbrahim Dağaşan ile iki yıllık sözleşmenin imzalanmış olması geliyor. İbrahim'in sahada duruşu, formayı terletişi hakkında zaten sürekli yazıyoruz. Bunu tüm tribün görüyor zaten. Bir de twitter'da sürekli olarak -kimilerince tribünlere oynuyor olarak görünse de- Antalya'yı ne kadar sevdiğini dile getirişi ile hepimizin en sevdiği oyunculardan biri olmayı başardı kendisi.
Ömer ve Necati gittikten sonra kaptanın kim olacağı belirsizdi. Onlar gidince yeni kaptan Uğur İnceman olarak belirlendi. Bu tercih benim içime pek sinmedi. Geçen sene en dert yandığımız, maç seçen futbolcuların başında gelen futbolculardandı Uğur. Bizim gönlümüzden geçen isimler; Musa Nizam, İbrahim Dağaşan gibi futbolcular olsa da yaşları itibari ile bu görev ağır gelecektir ama hiç olmazsa Tita'ya verilebilirdi bu görev. İnşallah Uğur aldığı bu sorumlulukla takıma daha da kendini verecektir.
Üniversite stadı için de hayırlı olsun diyebiliriz artık. Sanıyorum ki sadece imzaya kaldı iş. Şu an tartışılan konu yapılacak olan ek stadyum olsa da blogu takip edenler bu konu hakkında ne düşündüğümüz az çok biliyordur. Hala ve hala bu şekilde oyalanıyoruz. Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar. Bu şehre yüzlerce kez söz verildi. En son milletvekilleri "Haziranda kazmayı vuruyoruz." bile dediler, açık açık yalan söylediler yani ve insanları hala "başkanım, vekilim diye peşinden koşturdular. Hani nerde kazma? Hani nerde yükselmeye başlayan beton tribünler? Çok tartışmayalım iyisi mi stat meselesini. Antalyaspor şehre döndü, üniversitenin stadında oynayacak. Haydi hep beraber mutlu olalım bununla.
Bir de sürekli övündüğümüz maddi konular var tabii ki. Evet, yönetimin yaptığı başarı büyük ama sıkılmadık mı hep bununla mutlu olmaktan. Yönetim geldiğinden beri hep mali konulardaki ilerlemelerle mutlu oluyoruz. Ancak unutulan bir konu var ki, Antalyaspor taraftarı; kendini, şehrini yeşil sahada temsil eden spor kulübüne aşıktır. Yani Antalyaspor AŞ'nin gelir-gider tablosuna sevdalı değil. Ondan dolayı artık maddi konularla mutlu olmak yerine sportif başarıyı da istiyor taraftar. Sahada atılan gollerle mutlu olmak istiyor.
Bu arada bugün kamp programı da açıklandı. Takım 2 Temmuz'da Davraz'da olacakmış. Yaz okuluna kalacak olan benim için de iyi oldu bu haber. Yazın toplu taşıma olmasa da Davraz'a bir şekilde gidip takımı bol bol ziyaret ederim gibime geliyor.
Son olarak da Akıncıoğlu yönetiminin güven tazeleyeceği konuşuluyor. bakalım bu konu da belli olur bugünlerde. Vakıf başkanlığını da alınca Akıncıoğlu, Antalyaspor taraftarını rahatsız etmeye başlamıştı her şeyi tekelinde topluyor diye. Bakalım bu güven tazeleme neler getirecek camiaya.
Biz sadece Antalyaspor'un iyiliği için düşünüyoruz. Yeri geldiğinde eleştiri de yapıyorsak bu safi Antalyaspor sevgimizdendir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.