19 Eylül 2013

Biz Nasıl Bu Hale Geldik?

Belki blogda değindim, belki bir forumda, belki de dost meclisinde tartışırken... Antalyasporluların farklı farklı bölgelerden münferit organizasyon yapmaları ilerisi için pek hayırlı değil diye. Bana katılan vardı aksine bak ne kadar güzel herkes kendi işini kendi görüyor diyen de.

Ancak gelinen nokta korkutucu düzeyde. Tribün içinde adına karışıklık dememizin çok hafif kaçacağı, artık bizi tanımlayacak en iyi kelimenin düşmanlık olarak seçileceği bir dönem yaşıyoruz. Hem de beş sene sonra ilk defa bizi dinleyen bir başkan varken, sezon başında artık bu sene deplasmanlara rahat gideceğimizi düşünürken. 

Malum hala Isparta'dayım. Ondan dolayı çoğu deplasmana Ankara'da olan Özgün gibi ben de otobüs firmaları ile münferit katılmaya çalışyorum. Eskişehir deplasmanı içinse kız arkadaşımla hem gezmek, hem de maça girmek adına çok önceden ucuza biletimizi aldık. Ancak bu haftasonu Antalya'da görüştüğüm abilerimle de konuştuktan sonra içimdeki sıkıntıyı çıkardım gün yüzüne.

Acaba ben bu deplasmanda tribünde olmayı ne kadar istiyorum... Artık Antalyaspor tribünü güvenilmez bir hal aldı. İki sene önce Bursaspor maçında yaşanan bıçaklama yaşandığında dahi sanki daha bir durgundu ortam. Sezon başında birbiriyle kurulacak dedikodusu dönen 3. gruba karşı omuz omuza duran Grup1966 ile 07 Gençlik'in tartışması yaşandı. Şimdi de malum maraton tribünde yaşanan bireysel taraftar ile Grup1966 tedirginliği var.  Bu durumda nasıl insanlar Eskişehir deplasmanında omuz omuza durucaklar merak ediyorum. Kaldı ki Antalya'da değilim, Facebook hesabımı da bu senelik okul yüzünden askıya aldım deplasman için Antalyaspor camiasında bir heyecan var mı onu da bilmiyorum...

Cumhuriyet Meydanı'ndan, Açığın arkasından kalkan, "Antalya il sınırlarından çıkmadan kimse market-petrol patlatmayacak" denilen, arka beşlinin her zaman tribünün eskilerinin mekanı olduğu, ön tarafın her zaman "sesinin çıkmasının istendiği", atkıların mütemadiyen 302lerde bulunan perdeliklere asıldığı, kaldır lan şu koltuğu azcık nidalarının, yerde yatanların üstüne basıldığında çıkan ahh-uhhların eksik olmadığı, hertürlü aksaklıkta otobüs kaptanının suçlu olduğu, taş geldiğinde hepberaber boşaltılan, bir birayı 5 kişinin döndüğü deplasman otobüslerini özledik. 

Bu gidişle deplasmanı da özleyeceğiz zaten ne zevki var ki tek başına deplasmana gitmenin...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...