Dakika 70 falan. Musa yine Konyasporlu bir futbolcuya çifte dalıyor. İşte o anda dedim, ulan hep keyifle başladığımız günler böyle kederli bitmek zorunda mı diye.
Saat 7.30'da Ali Dayı'nın önünde buluştuğumuzda sanki deplasmana değil de Akdeniz Üniversitesi'ne maça gidiyor gibiydik. İç saha maçlarından önce kiminle buluşuyorsak hepsi oradaydı. Yazın Hasan ile evlendiklerinde resmen yengemiz olan Selin bile bizle idi. Haliyle makarası, coşkusu bol bir yolculuk bizi bekliyordu. 09.05 tüm tayfalarda olduğu gibi bizde de boş geçilmedi, İzmir Marşı söylene söylene Konya'ya gelindi. Konya'daki durumu anlatmaya gerek yok. Ucu gözükmeyen bir konvoy ile şehre giriş, turnikeler önündeki kargaşa. Bir deplasmanda olması gereken herşey vardı.
Maçtan önce Konyaspor tribünleri ile yaptığımız makara bile çok kıyaktı. Daha yeni yeni dolmaya başlayan tribünlere "Konya uyuma takımına sahip çık" diye bağıran, dolan tribünlere "Konya aşkına herkes ayağa" diye bağıran, üçlü çektirmek için canını dişine takan "beyaz montluya" eşlik eden yine Antalyaspor tribünüydü. Tabii ki Ata'sına sahip çıkan da Antalyaspor tribünüydü fakat ne yazık ki, Konyaspor tribünün bir kısmı bizim Atatürk lehine attğımız sloganlardan sonra sinkaflı cevaplar vermesi futboldan önce oturup bu ülkenin vefasız insanları hakkında düşünmemiz gerektiğini bir kez daha gözümüze sokuyordu. Demek ki biz daha da sağlam durmalıyız, bazı Atatürk düşmanlarına gün yüzü göstermemek için. Bu sözlerim adı Green-White olan grubun dışındadır. Onlar da Atamızı layıkıyla andılar.
Maçın başında Hasan Kabze'nin golü geldi. Bu bütün planlarımızı bozdu diye düşünmüştüm maçın başında ancak maçın ilerleyen dakikalarında bir planımız olmadığını farketmemdi esas acı olan. Maçın başında Konyasporlu futbolcular bile tribünlere çağırılmazken, deplasman tribününde 15000 kişinin desteğini arkasına alan bir futbolcu grubunun bu kadar ruhsuz olması canımı çok yakıyordu. Devrenin sonuna kadar Konyaspor pres yaptı, Konyaspor pas yaptı, Konyaspor şut çekti. Antalyaspor sahada hiçbir varlık gösteremedi.
İkinci yarı dedik herşey farklı olur, Konyaspor'un topu direkten döndü. Direkten döndü tam rahatladık devam eden pozisyonda topu kalemizde gördük. Benim anlamadığım durum 1-0 iken hiçbir değişiklik yapmayan Samet Aybaba'nın durum 2-0'a gelince iki değişiklik birden yapması. Amacı neydi acaba hocanın çok merak ediyorum. Dakikalar geçtikçe, yine bastıran, gol kaçıran hep Konyaspor'du. En sonunda muhteşem bir organizasyonla Konya'ya çıkarma yapan Antalyaspor taraftarınını sabrı taştı. Hocaya sezonun başından beri yapılan en sert tepkiler gelmeye başladı. Hatırlar mısınız bilmiyorum ben ilk maçta takımı baya bir eleştirmiştim. Hatta herkes bir sakin demişti ama ben Mehmet Özdilek vakaasından sonra artık işleri daha sıkı tutmamız gerektiğini düşünüyorum. Ondan dolayı bu maçta verilen tepki yerinde idi.
5 haftadır kaybetmeyen bir Antalyaspor vardı, ancak Beşiktaş ve Kayserispor maçı dışında futbol oynadığımız maç yoktu. Sonunda ortaya böyle bir sonuç çıktı. Es kaza bu maç Konyaspor değil de, Fenerbahçe olsaydı kevgire dönecektik herhalde.
Aslında takım o kadar kötüydü ona kimse değinme gereği de duymadı ancak Antalyaspor bu hafta yine ince ince hakemler tarafından eritiliyor diyorduk tribünde. Baros atılıncaya kadar sürdü o da. Zaten tribünde ne olduğunu anlamamıştım ancak tekrarını izleyince sadece itirazdan direkt kırmızı kart gördüğünü öğrenmiş oldum. Şimdi sormak lazım LuaLua hakeme tüm dünya tarafından kabul gören bir el hareketi çekerken uyarı dahi almamıştı, Baros'un gördüğü kırmızı kart hak mıdır? Hele ki Fenerbahçe maçı öncesi?
Tribünde herkesin yapmak istediği şey Kadıköy deplasmanında yapılandı aslında. Belki o kadar sert bir tepki olmayacaktı ancak futbolcuların gelip bizden bir özür dilemesi gerekiyordu. Tribüne gelmeyen futbolcular artık bu özrü Fenerbahçe karşısında vermek zorundalar. Belki hala farkında değiller ancak bizim tek isteğimiz özveri, taşıdıkları armanın hakkını vermeleri. Kupalarda, şampiyonluklarda gözümüz yok.
Ulu önder Atatürk'ü tekrar şükran ve özlemle anıyoruz.
------------------------------------------------------------------
Stat: Konya Atatürk
Hakemler: Halis Özkahya, Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu
Konyaspor: İtandje, Erdinç Yavuz, Selim Ay, Mehmet Güven, Ömer Ali Şahiner (Dk. 26 Djalma), Ali Çamdalı, Tolga Ünlü, Recep Aydın (Dk. 84 Borek), Gekas, Mehmet Uslu, Hasan Kabze (Dk. 87 Erdal Kılıçaslan)
Antalyaspor: Hakan Arıkan, Emre Güngör, Musa Nizam, Uğur İnceman (Dk. 50 Murat Duruer), Tita, Emrah Başsan (Dk. 58 Zeki Yıldırım) , Deniz Barış, Diarra, İbrahim Dağaşan, Mehmet Sedef, Insa (Dk. 50 Baros)
Goller: Dk. 19 Hasan, Dk. 46 Djalma (Konyaspor)
Kırmızı kart: Dk. 79 Baros (Antalyaspor)
Sarı kartlar: Dk. 45 Mehmet Güven (Konyaspor), Dk. 36 Insa, Dk. 57 Musa, Dk. 59 Mehmet Sedef (Antalyaspor)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.