9. haftadan sonra oynadığı 16 lig maçında 2 galibiyet, 6 beraberlik, 8 mağlubiyet alan Antalyaspor artık toparlanmak zorundaydı. Çünkü böyle giderse düşme hattıyla arasındaki 8 puanlık fark kapanabilir, Antalyaspor kendisini düşme mücadelesinin içinde bulabilirdi. Gerçi ligin alt sıralarındaki takımların pek fazla bunu gerçekleştirebilecek gücü varmış gibi gözükmese de olayı riske atmamak gerekiyordu.
Ligin ilk yarısında Kasımpaşa teknik direktörü olarak karşımıza çıkan Yılmaz Vural, ligin ikinci yarısında Konyaspor teknik direktörü olarak karşımıza çıkıyordu. Yılmaz Vural'ın çalıştırdığı pek çok takım gibi Konyaspor da zor durumdaydı ama bu sefer beklediğimiz galibiyeti alamıyor ve Konya deplasmanından 0-0'lık skorla dönüyorduk.
Konya sonrası rakip Galatasaray'dı. Camiası için tarihinin en büyük hayal kırıklıklarından biri olan Galatasaray bu maç öncesi teknik direktör değişikliğine gitmiş. Hagi'nin yerine Bülent Ünder geçmişti. Bu maçta Antalyasporumuz haftalardır beklediğimiz bir galibiyet alıyor. Galatasaray'ı 3-0'lık skorla geçerek bu sezon Galatasaray'ı en farklı yenen takım oluyordu. Tabii ki Necati bu maçta attığı 2 golle bir Galatasaray maçını daha boş geçmiyordu.
28. haftada Bursa deplasmanına gidiyorduk. İlk yarıdaki maç için yorumumda Antalya-Bursa maçlarının son dakikaya kadar bitmediğini, her zaman bir sürprize açık olduğunu yazmıştım. Bir keyifli Bursa maçının ardından bu defa gülen taraf biz oluyorduk ve 2 defa geriye düştüğümüz bu maçta 3-2 kazanmayı başarıyorduk.
Uzunca bir kabusun ardından 2 galibiyetle biraz rahatlayan Antalyasporumuz bu sefer evinde Eskişehir karşısındaydı. Geçtiğimiz hafta 2 kez geriye düşmesine rağmen kazanmıştık. Eskişehirspor maçında ise 2 kez öne geçen taraf biz oluyorduk ama bu galibiyete yetmiyor 85. dakikada Sezer Öztürk'ün attığı gol ile maç 2-2 sona eriyordu.
30. haftaya girerken küme düşme hattı ile aramızdaki puan farkını 13'e çıkarmış, alt sıralarla olan bağımızı böylece koparmıştık. Ligte 10. sırada olmamıza rağmen ligin 5. sırasındaki Beşiktaş ile aramızda 6 puanlık bir fark vardı. Bu yüzden Antalya tribünleri olarak ufaktan yeni yeni hedefler konuşulmaya başlanmıştı ama Gaziantepspor deplasmanında öne geçmemize rağmen bu sezonun yükselen isimlerinden Cenk Tosun'un 2 golüne engel olamıyor ve sahadan 2-1 mağlup ayrılıyorduk.
Düşmeme mücadelesi veren Bucaspor karşısında sahamızdaki maçta son dakikalara girerken 3-1 gerideydik. 80'de Veysel'in, 90'da Necati'nin golü ile Buca'nın ligte kalma umutlarına önemli bir darbe vururken zor da olsa 1 puanı kurtarıyorduk.
Artık sıralamamızı belirleyecek maçları oynuyorduk. Büyükşehir Belediye deplasmanında kazanırsak Belediye'yi altımıza alacaktık ama maç karşılıklı gollerle maç 1-1 sona eriyordu.
Belediye maçındaki durum Karabükspor maçı için de geçerliydi. Ancak 1. dakika içinde Necati'nin golüyle öne de geçmemize rağmen sonrasında yediğimiz 2 golle bu sezonki son iç saha maçımızdan mağlup ayrılıyorduk. Sezonun son iç saha maçı olmasına rağmen tribünlerin durumu ise oldukça can sıkıcıydı. Mardan'ın Antalyaspor'a neler kaybettiğini son maçta bir kez daha görüyorduk.
Sezonun son maçında ise yine bir Ankara deplasmanındaydık, rakip Ankaragücü... Yıllardır mutlu ayrıldığımız Ankara deplasmanlarından bir kez daha mutlu ayrılarak sezona güzel bir kapanış yapmak istiyorduk. Öyle de oldu. Maçın ilk yarısında güzel bir oyun sergileyerek 3-0'lık üstünlüğü yakalamıştık. İkinci yarıda Ankaragücü'nün attığı 2 gol ve ortaya koyduğu etkili oyunla bir ara endişeli dakikalar yaşasak da 3-2'lik skorla galibiyeti kapıyorduk.
Böylece Süper Toto Süper Lig'in 2010-2011 sezonunda 10 galibiyet, 12 beraberlik ve 12 mağlubiyet alıyor ve topladığımız 42 puanla ligi 11. sırada tamamlıyorduk. Ancak şu an için kendisine sportif hedeflerden önce ekonomik hedefler koyan bir Antalyaspor var karşımızda. Başkan Hasan Akıncıoğlu ve ekibi, Mehmet Özdilek ile yakaladıkları istikrarı devam ettirerek önce ekonomik anlamda ayakları yere sağlam basan bir Antalyaspor yaratmayı hedefliyorlar. Sonrasında ise sportif başarıları kendinden daha emin bir şekilde kovalayan bir Antalyaspor planlanıyor. Bu şekilde başladığımız bir sezon da bile zaman zaman üst sıraları zorlayabilen bir ekip olduk. Bu yüzden geriye dönüp baktığımızda aradaki büyük kargaşa dönemine rağmen güzel bir sezon geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Gerekli sabrı gösterdiğimiz sürece ilerleyen dönemde karşımıza bugünkü Antalyaspor'dan çok daha üst noktalarda olan bir Antalyaspor göreceğimizden hiç şüphem yok.