Antalya'nın statsızlığının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın doğru düzgün kutlanamamasının verdiği harmanla tekrar alevlenmesi üzerine Mardan Stadı'nın Antalyaspor'a uzun vadede neler kaybettireceğini düşünmeye başladım.
Taraftar baskısı olmuyormuş, insanlar yolda çile çekiyormuş. Bunlar aşılabilecek olaylar... Hatta insanların tribünlere gelmemesi bile benim düşündüğüm yerde çok fazla üzmüyor beni ama Mardan Stadı bizden asıl geleceğimizi çalıyor. Yani gençlerimizi...
Atatürk Stadı'nın her tribününde maç izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki hangi tribünde olursa olsun etrafımda bir sürü çocuk görürdüm. Babası, amcası, dayısı ile maçlara gelmiş pırıl pırıl çocuklar... İçlerinde belki de ilk defa maça gelmiş olmanın heyecanı ile elindeki bayrağı maç boyunca sallayıp "Antalya, Antalya" diye bağıran çocuklarımız...
Ben de yer olmadığı için babamın kucağında maç izleyerek büyümüş bir Antalyasporlu olarak Atatürk Stadı'nda iken küçük kuzenimi sürekli maçlara götürür; Antalyalılığı en güzel yerde yaşamasını, öğrenmesini sağlardım. Yaşı büyüdükçe sosyal paylaşım sitelerinde Antalyaspor ile ilgili şeyler yazmaya, paylaşmaya başlamıştı ama ne yazık ki artık götüremiyorum onu maçlara. Çünkü ben bile zor gidiyorum Mardan'a ve ne yazık ki o çocuk artık bir İstanbul takımının armasını paylaşıyor her yerde.
Şu videoyu açıp izliyorum ara ara ve gerçekten gözlerim doluyor. Ne yazık ki artık böyle çocukları göremiyoruz etrafımızda.
Bize geleceğimizi geri verin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.