10 Eylül 2017

STSL 3. Hafta - Yeni Malatyaspor (D) | İnanmadan Kazanmak

Bu sezonla birlikte blogu yeniden aktif hale getirmek niyetindeyim. Bunu yapabilmek için de en iyi yol maç yazılarını düzenli yazmak... Çünkü diğer yazıları "Daha rahat olduğum bir vakit yazarım ya." diyerek erteleye erteleye es geçebiliyorsunuz ama maç yazıları öyle değil. O maçla ilgili yazıyı bir sonraki maçtan önce yazmanız gerektiğinden blogla uğraşacak pek fırsatınız olmasa bile bir iki satır da olsa bir şeyler karalayıp o rutininizi devam ettirmeye çalışıyorsunuz.

Ancak itiraf etmeliyim ki blogu en aktif tuttuğumuz zamanlarda bile bizi en çok zorlayan iş maç yazılarıydı. Çünkü yazacağınız şey neredeyse hiç değişmiyordu. Tribün olarak bizim haftalarca isyan ettiğimiz hususu/hususları teknik kadro bir türlü görmüyor ve düzeltmiyordu. Örneğin takımın başında Mehmet Özdilek'in olduğu dönemdeki maç yazılarına bir bakın; hemen hemen hepsinde oyuncu değişiklikleri konusunda bir eleştiri vardır. Hal böyle olunca da maç yazılarını yazmak bizim için blogun en zor işi oluyordu.

Gelelim bu sezona... Geçen haftaki maç yazısını son gün yazma nedenim zaman bulamayışımdı, bu haftaki maç yazısını son gün yazma nedenim ise yukarıda bahsettiğim durum... Görülüyor ki bu sene de maç yazıları blogun en zor işi olacak. Her hafta aynı şeyleri yaz dur derken bir türlü yazmak içimizden gelmeyecek.


Yanlışsam yanlışsın deyin ama bu maç yazısına Akhisar maçında yazdıklarımdan farklı ne yazabilirim ki? Maç içinde skor üstünlüğünü yakalayıp bir kez daha 1 puana razı olduk. "Razı olduk" diyorum ama ben bu sonuca razı değilim, tribünler de bu sonuca razı değil. Bu sonuca razı olan ilk isim: Rıza Çalımbay...

Ne diyor Rıza Hoca?

"Çok güzel pozisyonlar bulduk, bir deplasman takımının oynaması gerektiği gibi oynadık. Güzel pozisyonlar da bulduk. Takımımın oyunundan memnunum. Ligin daha başı... Bütün takımlar halen transfer yapıyor, hala hazır değiller. Yapılacak takviyelerle oynadığımız oyunun çok daha üstüne çıkacağımıza inanıyorum."

Şimdi bu açıklamadaki sorunlu noktaları tek tek ele alalım:

1)"Bir deplasman takımının oynaması gerektiği gibi oynadık."

Benim gözümde bu cümle ligde orta sıraları hedefleyen bir takımın hocasının kurabileceği bir cümle... Antalyaspor olarak hedefimiz Avrupa ise Rıza Hoca bu cümleyi kuramaz. Böyle bir hedefi olan bir takımın teknik direktörü olarak Rıza Hoca'nın kuracağı cümle şudur: "Kazanmak isteyen bir takımın oynaması gerektiği gibi oynadık." Hatta ve hatta lige daha bu sene çıkmış bir Malatyaspor deplasmanından sonra Rıza Hoca'nın kuracağı cümle şu olmalıdır: "Kazanmak isteyen bir takımın oynaması gerektiği gibi oynadık ve kazandık."

2) "Ligin daha başı... Bütün takımlar halen transfer yapıyor, hala hazır değiller."

Bu cümle bana hiçbir şey anlatmayan bir cümle... Bu cümleden bir şey anlayan birisi varsa lütfen bana da anlatsın. Ligin başı diye puan kaybetmek normal mi? Tamam, bizim takım tam olarak hazır değil belki ama diğer takımların da hazır olmadığını Rıza Hoca zaten kendisi söylüyor. E bu durumda şartlar her iki taraf için de eşitken böyle bir cümle kurmanın anlamı nedir?

Karşımızda lige hazır olmayan bir rakip var, karşımızda lige daha yeni çıkmış bir rakip var, karşımızda kadro kalitesi bizden çok daha düşük bir rakip var ve biz öne geçtiğimiz maçta 1 puana razı oluyoruz. Niye? Çünkü ligin başı... E yani?

3) "Takımımın oyunundan memnunum."

Maçın istatistiklerine şöyle bir baktım da bu cümleyi destekler nitelikte pek değiller. Ancak en nihayetinde istatistik dediğimiz şey nicelikle alakalı bir husus, Rıza Hoca'nın ifade ettiği husus belki de nitelikle alakalı olabilir mi ki diyeceğim ama ben de izlediğim maçı biliyorum. Kısacası bu cümlenin de içinden çıkamadım.

Kadromuzda Eto'o, Nasri ve Maicon gibi hücum gücü yüksek isimler varken defansif futbol oynamaya çalıştık ve başarısız olduk. Üstelik daha geçen hafta aynı hatadan başımız yanmışken...

Yeni Malatyaspor'un beraberlik golü gelmeden önce bizim takımın üst üste doğru düzgün 3 pas yapmışlığı var mı Rıza Hoca ona bir baksın, bu cümleyi sonrasında bir kez de öyle değerlendirsin bence.

Lafı daha fazla uzatmaya gerek yok. Ligde 3 hafta geride kalırken kazandığımız puan 2, kaybettiğimiz puan 7... "Ligin daha başı" diye diye ligin sonunda bu puanları mumla aradığımızı en iyi Rıza Hoca'nın kendisi biliyorken kararı da artık Rıza Hoca versin. Yola bahanelerle mi devam edeceğiz, yoksa 3 puanlarla mı?

Rıza Hoca'nın kararını bugün göreceğiz ama kendisine bu aşamada küçük bir ipucu vereyim: Başarmak için önce inanmak gerek. İnanmadan hiçbir başarıya ulaşılamaz. Bu da herhalde yazımın başlığını açıklıyordur.

Geçen haftanın başlığına "Koşmadan Kazanmak" yazmıştım, bu haftanın başlığına da "İnanmadan Kazanmak" yazdım. Bakalım bir sonraki haftanın başlığına Rıza Hoca ne yazdıracak, göreceğiz. Gönlümden elbette en güzelini yazabilmek geçiyor. O yüzden üzme bizi Rıza Hoca.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...