Kendi sahamızda Akhisar ile 2-2 berabere kalarak....
Yukarıdaki cümlenin devamı sizce nasıl olmalı?
"... ligin 2. haftasında ilk puanımızı aldık?" şeklinde mi, yoksa "...lige ilk 2 haftada 5 puanlık bir kayıp yaşayarak başladık." şeklinde mi?
Benim tercihim cümleyi ikinci seçenekle devam ettirmek olur. Eğer kulüp olarak bu sezona büyük hedeflerle başladıysak zaten tercihimiz de bu şekilde olmalı. Çünkü geçen sezon ligin ilk haftalarında kaybettimiz puanları ligin sonuna doğru geldikçe nasıl mumla aradığımızı hep birlikte gördük. Böylesi taze bir tecrübenin ardından bu sezon bu konuda çok daha hassas olmalıyız.
Kaldı ki maç özelinde konuşmak gerekirse Akhisar karşısında mutlak favori olduğumuzu ve olmamız gerektiğini düşünüyorum. Her iki takımın kadrosunu şöyle bir incelediğimizde iki kadro arasında belirgin bir kalite farkı görülebiliyorken kağıt üzerindeki bu görüntü sahaya hiç yansımadı.
Biz topu öldüre öldüre doğru düzgün bir organizasyon kuramazken Akhisar pek çok kez topu kaptığı anda 3 veya 4 pasla ceza sahamıza gelmeyi bildi. Bizim takımın aklında ne vardı bilmiyorum ama Akhisar'ın aklında 3 puan vardı. "Bu maç deplasman maçı, 1 puan iyidir." diyerek kendilerini mental olarak kilitlemeden sahada tertemiz bir futbol sergilediler. Bu noktada Akhisar'ı tebrik etmek gerekiyor.
Biz topu öldüre öldüre doğru düzgün bir organizasyon kuramazken Akhisar pek çok kez topu kaptığı anda 3 veya 4 pasla ceza sahamıza gelmeyi bildi. Bizim takımın aklında ne vardı bilmiyorum ama Akhisar'ın aklında 3 puan vardı. "Bu maç deplasman maçı, 1 puan iyidir." diyerek kendilerini mental olarak kilitlemeden sahada tertemiz bir futbol sergilediler. Bu noktada Akhisar'ı tebrik etmek gerekiyor.
Gelelim bizim takıma. Bizim takıma söylenecek söz çok da hangi birini söylesek ki? Hedefimiz Avrupa, hedefimiz belki de şampiyonluk yarışı ama daha kendi sahanda Akhisar'a puan kaptırarak nasıl olacak bu iş? Puan kaptırmak dedim ama lafın gelişi... Çünkü her ne kadar 1-0'dan maçı 2-1'e getirmiş olsak da bu maçta galibiyeti kaçıran taraf Antalyaspor değil, Akhisar'dı.
Rıza Çalımbay da maç sonu açıklamalarında istediklerini sahaya yansıtamadıklarından bahsetti. Böyle durumlar yaşanabilir mi? Evet; yaşanabilir. Bir önceki yazımda da belirtmiştim bir taraftar olarak beni kızdıran puan kaybı değil, gücünü sahaya yansıtmamak. Büyük hedeflerle hazırlandığın ligde takımın sahada galibiyeti düşünmediğini açık açık görmek beni kızdıran şey.
Rıza Hoca'dan ricam şu soruya bir yanıt bulması: Maçın 90+ dakikaları oynanırken koşmamak nedir? Maçın son 20-25 dakikalık bölümünde de tablo farklı değildi ama 90+ gibi taraftarın tırnaklarını kemire kemire maçı takip ettiği anlarda bile takımın en ufak bir heyecan taşımaması, topu alan oyuncunun topu öldürmeye çalışması, diğer takım arkadaşlarının koşmak yerine tin tin yürümesi nedir? Ben merak ediyorum.
Bu maçla ilgili söyleyebileceğim iki güzel şey var. Bunlardan ilki Maicon... Takım arkadaşlarının aksine sahada her şeyini verdi, golünü de attı ama tek başına ortaya koyduğu mücadele ne yazık ki galibiyete yetmedi. Ancak onu izlemek büyük keyifti. Umarım bu performansının üzerine koyarak devam eder. İkincisi ise tribünler... Geçen sezon takımın en kötü olduğu anlarda bile inancını yitirmeden destekleyen taraftar bu maçta da aynı inançla desteğini haykırdı ama takım bu desteği lehine kullanmayı başaramadı.
Şehir dışı bir seyahatim nedeniyle bugüne kalan bu yazının birkaç saat sonrasında Yeni Malatya deplasmanına çıkacağız. O yüzden bir iki temenni cümlesi yazmadan geçmeyeyim. Umarım bu maçta aklında 3 puandan başka bir şey olmayan ve Akhisar maçından çok daha istekli bir takım izleyebiliriz. Kendi sahamızda oynayacağımız Galatasaray maçı öncesinde böyle bir 3 puan hem moral olarak hem tribün olarak bize artı güç sağlayacaktır. Vurduğun gol olsun Antalyasprum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.