26 Aralık 2013

Siyasete Bulaşmamış Tertemiz Antalyaspor Amacımız

Türkiye gündemi Reyhanlı patlamasından beri bizi de blog olarak içine çeken olaylara sahne oluyor. Zaman zaman bu konulara hassasiyetimizi göstermeye çalışıyoruz. Ancak bugünlerde ki olaylar ülkenin geçmişi, bugünü ve geleceği için çok çok önemli olmasına rağmen Antalyaspor adına doğru düzgün birşeyler yazmaya vakit bulamadığımızdan, ülke gündemi adına 07harfli Blog'da yorum yapmak yakışı kalmaz.

Ülke gündemi telefondan takip etmeye çalışırken Gültekin Gencer'in twitini görene kadar da yine bu konulara giresim yoktu özellikle blogda. Ancak ne yazik ki Gültekin Gencer içinde kötü bir düşünce olmamasına rağmen -ya da buna inanmak istiyorum- attığı tweet ortalığı karıştırmaya yetti. 

Gültekin Gencer, yazdığı tweette AB Bakanı olarak bu akşamdan itibaren görev yapacak olan Mevlüt Çavuşoğlu'nu kendi kimliği ile değil Antalyaspor başkanı kimliği ile hem de Antalyaspor'un bakanı olarak kutladı.

Tabii ki bu Antalyasporluları inanılmaz derecede rahatsız etti. Çünkü biz heryerde Antalyaspor'un sportif başarılarından çok tertemiz oluşu ile övünüyoruz. Gerçi Gencer'in bu tweeti Antalyaspor'u tabii ki kirletmeyecek ancak pusuda bekleyen çakallar için müthiş bir fırsat olacaktır. 

Şimdi bir iki seneryo üretelim. Antalyaspor, pazar günü Trabzonspor ile karşılaşacak. Antalyaspor lehine çalınan bir penaltı, Trabzonspor aleyhine verilen bir kırmızı kart ve Antalyaspor'a gelen 3 puan... Ve bunun üzerine Antalyasporlu bakanın ilk icraatı manşetleri ile ayağa kalkan bir Trabzonspor basını...

Başka bir senaryo... Antalyaspor bugün Ziraat Türkiye Kupası'nda güzel bir kura çekti. Belki de finale kadar gidebilecek bir yola girdi. Velev ki Antalyaspor kazandı kupayı. Neler olabilir az buçuk kestirebiliyor musunuz?

Bugünlerde yeşil sahada muhalefet yasak, Akp lehine siyaset serbest biliyorsunuz. Kasımpaşa taraftarının yaptıkları, Bursasporlulara gelen mail... -Ki bu arada Bursaspor taraftarını da bu mail karşısında göstermiş oldukları duruştan dolayı tebrik etmek gerekir- ve arttırabileceğimiz örnekler.

Özellikle muhalif taraflar, başkanın bu tweetini kullanmaz mı gelebilecek olan en küçük başarıda? Herşeyi geçtim, Antalyaspor bugünlerde sportif anlamda çok kötü. Başkanın işi, Recep Tayyip Erdoğan'a Antalyaspor forması vermek, Çavuşoğlu'nu Antalyaspor bakanı olarak kutlamak mıdır? Daha önceki sene yerden yere vurmadık mı Mehmet Özdilek'i forma verdi diye, tebrik etmedik mi gittiğinde neredeyse bayram ilan edeceğimiz Hasan Akıncıoğlu'nu şike olaylarından uzak tuttu diye...

Bu gece başkan çok kötü bir tweet attı ancak beni mutlu eden Twitter'daki Antalyasporlular oldu. Akplisi, Chplisi, Mhplisi ve diğer görüşten olan herkesin sanki önceden sözleşmiş gibi aynı anda başkana yüklenmesi mükemmeldi. Herkesin tek düşüncesi Antalyaspor adının temiz kalması, en küçük şüphe uyandıracak olaydan bile sakınması için ellerinden geleni yapması idi. Bugünlerde popüler bir sloganı kullanmak gerekirse Antalyaspor taraftarı bu gece Twitter'da destan yazdı.

Yaşa varol tertemiz Antalyaspor!



*Görselleri daha büyük görebilmek için üstünü tıklayınız.
**Twitter görselleri www.sadeceantalyaspor.com 'dan alınmıştır.



 

16 Aralık 2013

Neler Oluyor Antalyaspor'da? ( Aralık )

Hiç yazmıyoruz artık biliyoruz... İstatistiklere bakabildiğimiz günlerde hala takip edenleri gördükçe de daha da artıyor üzüntümüz. Bu sene böyle gidecek artık belli oldu bari fırsat buldukça böyle boşluğu kapatmaya çalışalım.

Dediğim gibi bugünlerde o kadar yoğunuz ki, Kasımpaşa maçının özetini bile izleyemedim daha gerçi pek de bir anlamı kalmadı. Hele cumartesi günü izleyebildiğim Elazığ maçından sonra hiç mi hiç kalmadı. Kasımpaşa maçında velev ki muhteşem bir oyun sergiledik, neden Elazığ maçında futbol takımımız sahada yoktu? Antalyasporlu futbolcular maç seçiyorlar ve bu bizim canımızı çok sıkıyor. 

Elazığspor maçında izlediğim Antalyaspor özellikle ilk yarıda çok iyi gözüküyordu. Ancak bu iyi gözükme Antalyaspor'un futbolundan mı yoksa Elazığspor'un futbol adına hiçbir şey göstermemesinden ötürü mü? Musa'nın dengesiz hareketlerinden hep bahsediyoruz, hatta Konya deplasmanını değerlendirirken, yine Musa'nın hareketi ile başlamıştım yoruma yine aynı hatadan dolayı gelen bir penaltı, üstüne üstlük bir kırmızı kart darmadağan etmeye yetti bir sistemi olmayan Antalyaspor'u. Üstüne sağ kanattan yediğimiz üç gol daha...

Uğur'a, Deniz Barış'a ve diğerlerine alışığız da, Tita'ya neler oluyor. En güvendiğimiz adamı 6 sene sonunda fazla mı şımarttık acaba? Yoksa bütün haftayı Ankara'da geçiren Samet Aybaba'nın suçu mu bunların hepsi? Türkiye kupasında ite kaka, iki lig altımızdaki takımlara karşı malup duruma düşüp, uzatmalarda tur atlayan takımı başarılı mı görüyor ki Aybaba Ankara'da geçiriyor tüm haftasını?

Antalyaspor'da işler hiç iyi gitmiyor. İki geri bir ileri gidiyoruz resmen. Tamam bu senenin zor bir sezon olacağını hepimiz biliyorduk, az kişi de değildik bu sene ligde kalmanın başarılı sayılacağın düşünen ancak takımın bu isteksiz, ruhsuz hali çıldırtıyor bizleri.

Grup1966 deplasman anlamında güzel işler yapıyorlar bu sene. Deplasmanda eksikleri yok. Her deplasmanda en kötü pankartlarını astılar. Sanırım bu sene 17/17 hedefliyorlar. Kaza bela olmadan gidip gelirler inşallah her deplasmana. Ah bir de futbolcular yapılan bunca yola layık olsalar başka birşey istemeyiz herhalde Antalyaspor taraftarları olarak.

Hangi konuya giriş yapmaya çalışsam aklıma hep Antalyasporlu futbolculardaki ruhsuzluk aklıma geliyor. Başkanın twitter kullanmasına sevindik, artık herşeyden kesin haberimiz olur diye ancak ne yazık ki başkan da genelde şov amaçlı kullanır oldu twitterı. Geçtiğimiz aylarda kolu kırılan Koray Arslan'ın akıbeti nedir abiler, neden bu konu ile ilgili bir açıklama yapılmıyor hala? Mehmet Sedef zaten artık yok gibi birşey tekrar tekrar geçmiş olsun diyoruz ancak nedense Mehmet Sedef yerine oynayabilecek bir futbolcu arandığına dair bir inancım yok ne yazık ki benim.

Antalyaspor yönetimsel anlamda da sıkıntılar yaşanıyor. En basit örnek yapılan uçak organizasyonları. Gültekin Gencer yönetiminin en başarılı olduğu taraftarla ilişki konusunda bu uçak organizasyonlarında tam bir fiyasko yaşandı. Konaklama olmadığı halde talep edilen çok yüksek meblağlardan dolayı tabii ki taraftarlar bu organizasyonlara katılamıyor. Haliyle Antalyaspor hem taraftar olarak deplasmanda yalnız kalıyor, hem de maddi gelir elde edemiyor. Yönetimin davetlisi olarak giden 3-5 kişi ile kalkıyor uçaklar. Sonra da Antalyasporlular destek çıkmadı oluyor...

Gerçi şimdi düşünüyorum, 500 lira verip gittiğimizi Elazığ'a. 10 haftadır kazanamayan Elazığspor'dan 4 yemiş bir futbol takımıyla aynı uçakta dönecek olsak Antalya'ya, o uçakta neler yaşanırdı kestirmek çok da zor değil. 

Cumartesi günü maçtan sonra bütün gece başım ağrıdı, belki sinirden, belki stresten bilemiyorum ancak bu kadar ruhsuz futbolcuları düşündükçe yine başıma ağrılar girmeye başladı. Biraz da Antalyaspor'un güzel yönlerinden bahsetmekte fayda var.

Çoğu kişinin düşündüğünün aksine hatta store yetkililerinin gözümüze sokmaya çalışmasına rağmen belki de kötü bir tabirle bir avuç Antalyasporlu, Antalyaspor'un bir spor kulübü olduğunu hala hatırlıyor. 

Antalyaspor sutopu takımı ve Antalyaspor hentbol takımı bizi gurulandırmaya devam ediyor. Sezona kötü başlayan Antalyaspor hentbol takımı toparlanmaya başladı. Salonda yalnızlıktan dolayı kendi evimizde bile zaman zaman psikolojik olarak hem hakemler hem de rakip takım tarafından türlü çirkinliklere maruz kalan hentbol takımı cumartesi günü benim de izlediğim maçta ligin zirve ortağı ve şampiyonluğun en büyük adaylarından olan Ankaraspor karşısında muhteşem bir galibiyet aldı. Hakemin rezalet yönetimine rağmen son 4 dakikayı bir kişi eksik oynamasına, ikinci devresinde bir oyuncumuzun sahada bayılıp çıkmasına rağmen Ankaraspor'u 29-28 mağlup eden kızıl akrepler salonda bulunan 10-15 kişinin, salonda bulunamayan yüzlerce Antalyasporlunun göğsünü kabartmayı başardı. Yüzlerce diyorum çünkü hala tribünd ne yazık ki onlardan haberdar olmayan çok fazla insan var. 

Antalyasporlu hentbolcular Hakan İrban'ın tutkusunu almış, sahada savaşıyorlar. Armanın hakkını veriyorlar. Ondan dolayı desteğin en büyüğünü hakediyorlar. Ancak ne yazık ki biz bu hakkı onlara vermiyoruz. Oturup düşünmek lazım biz  sadece Antalyaspor futbol takımının mı sevdalısıyız, yoksa bu kentin her dalga markası olan Antalyaspor'un mu? 

Antalyaspor şuanda 13 puanla 8. sırada. Adı Antalya SK olan bu takıma destek olmak için neyi bekliyoruz? İnanın bizim desteğimzi artarsa, onlar bunu görürse takım daha da hırslanacak. İki üç Antalyaspor atkılıyı gördüklerinde ki mutluluğu görmeniz lazım. Bu heyecana ortak olmamız lazım bizim de Antalyasporlular olarak.

Branşında en üst ligde Antalyaspor'u gururla temsilen eden bir diğer ekibimiz ise Antalyaspor sutopu takımı. Belki oyuncuları ve Alp Özel kızabilir ancak ben Antalyaspor sutopu takımını bir proje olarak düşünüyorum. Yazın sonunda Alp Abi (Ben Alp Abi diyorum çünkü birlik içinde bir camia olmak istiyorsak abi-kardeş ilişkimizin güçlü olması gerektiğine inanıyorum) ile uzun bir sohbet gerçekleştirmiştik Özgün ile beraber. Orada Alp Abi'nin aklında olan projeler o kadar yerindeydi ki. Aslında bunlar için ayrı bir post bile gönderilebilir ancak en başta bahsettiğim nedenler engel buna. Ondan şimdilik kısaca değinmek istiyorum.

Alp Abi Antalya'da Antalyasporlu bir nesil yaratmak için Antalyaspor spor okullarının önemini anlatıyor. Kendimi düşünüyorum da buna katılmamak mümkün değil. Daha 7-8 yaşındayken Antalyaspor futbol okulunda her pazar günü en büyük Antalyaspor diye antremanı sonlandırıp, Antalyaspor'un maçlarına gidiyorduk formalarımızla. Belki de o günlerin mirası bendeki Antalyaspor sevgisi. Alp Abi diyor ki, çocuğa Antalyaspor forması giydirmeden bu sevgiyi aşılamamız çok zor. Futbol ve basketbolun yanında Antalya'da en çok yapılan sporun da yüzme olduğunu düşündüğümüz zaman, Alp Abi'nin bize verdiği yüzme kursuna giden çocuklarının sayısını da gördüğümüzde bu çocuklara Antalyaspor sevgisini aşılamanın yolu Antalyaspor yüzme okullarının açılması ve bu çocuklarının Antalyaspor mayolarıyla yüzmesi, Antalyaspor'u tanıması ve sevmesi demek... Ayrıca Antalya SK'ya da kazançlı bir gelir kapısı. Kim istemez ki bit gibi türeyen yüzme kursları yerine profesyonel bir eğitim veren Antalyaspor bünyesi altında çocuklarının spor yapmasını...

Antalyaspor sutopu takımı hala Alp Abi'nin ve ona yardımcı olan Antalyaspor sevdalılarının maddi destekleri ile ayakta durmaya çalışıyor. Hatta geçen sene en golcü oyuncumuzu satmak zorunda kaldılar. Galatasaray'dan iki genç kiraladık bunun karşılığında takip edebildiğim kadar. Geçen sene ligin en yaşlı takımıyken, şuan en genç takımı durumundayız sanırım. Bu sene de hedef ligde kalmak ancak onların sportif başarısı inanın benim için hiç önemli değil. Yaptıkları iş çok kupanın, şampiyonluğun önünde. Belki de Antalya Spor Kulübü için bugüne kadar yapılmamışı yapıyorlar, geleceğimizi garanti altına almaya çalışıyorlar. Kocaman bir alkış havuzun kızıl akreplerine...

Antalyaspor basınında ise değişen pek birşey yok işin aslı. Önceki senelerde Antalyaspor menfaati uğruna haber yapmayanlar hala suları bulandırmaya devam ediyor, hala bildiğimiz sadece Antalyasporlu gazeteciler gördüklerini yazmaya devam ediyorlar. 

Ancak bu sene başında ne yazık ki blogda değinme şansı bulamadığımız bir işe girişildi. Tunahan ve Ünal haber sitelerini açtı. Artık motto haline getirdiğimiz "Sadece Antalyaspor" söylemini alan adı olarak seçtiler. Ve bu doğrultuda haberleri yayınlamaya başladılar. Güçlü yazar kadrosu ise benim uzak kaldığım Antalyaspor'a tutunduğum dal oldular özellikle her salı günü gelen yeni köşe yazılarıyla. Onlara da biraz sönük hoşgeldin demiş olduk ancak onlar zaten hertürlü desteği esirgemediğimizi biliyorlar. Blogu takip edenler zaten haberdardır ancak olmayan varsa bile takip etmenizi öneririm. www.sadeceantalyaspor.com

Özellikle şu günlerde Kenan Abi (Kemaneler) 'in yaptıklarına hayran olmaya devam ediyorum. Yoğun iş temposuna, birbirine kenetlenmiş ve gördüğüm/bildiğim kadarıyla beraber vakit geçirmekten büyük keyif aldığı ailesine rağmen hala blogu (Antalyasporlu Blog) aktif tutmaya çalışıyor ve 7/24 Antalyaspor'un menfaatleri uğruna tweet atmaktan geri kalmıyor. Zaten Özgünle de hep konuşuyorduk "işi çok zor Kenan Abi'nin" diye ancak biz de hafiften iş-okul-seyahat yoğunluğunu görünce direk anlamış olduk. Takip ediniz ettriniz. antalyasporlu.blogspot.com 

Çok uzun bir yazı olduğunun farkındayım, saat sabahın 7'si uykusuzluk, yorgunluk, birikenler daha da bahsetmediğim şeylerin olduğuna eminim ancak bizim kişisel hayatımızla ilgili mutlu bir haber de vermek istiyorum. Uzun öğrencilik hayatından sonra Antalya'da çalışma umudu pek de olmayan Özgün, ocak ayında Antalya'da işe başlıyor. Şuan İstanbul'da eğitim için. Özgün'ün Antalya'ya temelli dönüşü ile blog olarak bir ayağımızı Antalya'ya atmış olduk umarım ben de en yakın zaman da dönerim Antalya'ya da, alıştığımız şekilde şehir içi Antalyaspor aktivitelerine döneriz. İnanın çok özledik Antalya'da yaşamayı...

Bu kadar uzun yazıyı okumaya katlandıysanız teşekkür ederim. Esen kalın 7/24 Antalyaspor'u yaşayanlar. Bu arada aylar sonra Antalya'daydım, çok güzel bir şehirde yaşıyoruz lütfen değerini bilelim...



 

03 Aralık 2013

Tribüncü Ölümleri

Bugünlerde iyice artmaya başladı kayıplarımız. Bucaspor tribününden Yasin'i askerde, Kocaelispor tribününün önde gelen isimlerinden Tuna Abi'yi 3 aydır verdiği yaşam mücadelesinde, Denizlispor'un yeni tribün gruplarından Yeşil Cephe'nin lideri Fatih Abi 57 Gençlik taraftar grubu üyeleri tarafından öldürüldü. 

Yasin'i genç yaşında askerde kaybetmek çok üzdü. Hele ki bir arkadaşıyla facebook üzerinden konuşmasında yazmış olduğu "eğer askerde ölürsem, Tribün Dergi'ye Yasin ölmedi kalbimizde yaşıyor, askerin kralı Buca'dan çıkar" sözleri çok dokundu bana. Gelecek sene ben de askerde olacağım, belki aynı muhabbeti biz de arkadaşlarımızla yapacağız, gerçekten çok acı bir durum. 


Tuna Abi de 3 ay önce arkasından hala bulunamayan kişiler tarafından vurulmuştu. 3 ay boyunca yaşamla savaştı resmen. Ancak geçen hafta Kocaeli'den acı haber geldi. Ne yazık ki Tuna Abi aramızda değildi artık. 


Geçen gün yaşanan ise bu ölümlerden farklı bir boyutta. Kendi gibi aynı arma uğruna deplasman  yapan kişiler tarafından gerçekleştirilen bir cinayet. Herkes tarafından takdir toplamaya başlayan Yeşil Cephe grubunun kendi rantlarına gölge düşeceğinden korkan 57 Gençlik üyeleri, zaten sürekli sıkıntı çıkartıyorlarmış ki sonuç bu oldu. 

Fatih Abi hakkında önceden okuduklarım da vardı, maddi anlamda sıkıntısı olmayan tek arzusu tribünleri toplarmak olan bir insanmış. Böyle güzel abilerimizi, bu şekilde kaybetmek Türk tribünleri için çok acı veren birşey. Pompalı tükefle deplasman yapan bir topluluktan ne gibi bir tribün kültürü bekleyebiliriz o da işin diğer yönü.


Yasin'e, Tuna Abi'ye, Fatih Abi'ye haberimizin olmadığı vefat eden arkadaşlara abilere, önceki senelerde kaybettiğimiz, Teoman Abi'ye, Aykut'a, Özgür'e tekrar Allah'dan rahmet, yakınlarına ve camialarına başsağlığı diliyorum. Ölümlerin tribünlerden uzak durduğu günleri görmek üzere...


 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...