Bu maç yazısında beni korkutan bir benzerliği vurgulamak istiyorum. Daha önceki maçlarda da bazı bazı benzer yanlar hissedebiliyordum ama sanırım geçtiğimiz hafta oynadığımız Konyaspor maçında uzun bir aradan sonra kendisinin cismini de görünce bu benzerlik zihnimde bir parça daha pekişti. Bahsettiğim benzerlik Leonardo ve Mehmet Özdilek benzerliği...
Sezon içerisinde geldiği için adaptasyon konusunda hala zamana ihtiyacı olabileceği fikrine karşı olmasam da Leonardo nedense bana her geçen gün Mehmet Özdilek'i hatırlatıyor. Tahmin edersiniz ki bu benzerlik de bir Antalyasporlu olarak beni korkutuyor.
Antalyaspor'un Leonardo yönetiminde oynadığı maçlara şöyle genel olarak bir bakalım. Takımda net bir dille ifade edilebilecek ne bir ilerleme var, ne de gerileme... A takımına karşı oynadığımız futbolla B takımına karşı oynadığımız futbol arasında bir fark var mı? O da yok. Her maça hemen hemen aynı kafayla çıkıyoruz.
Örneğin, bu maç yazısının asıl konusu olması gereken Fenerbahçe maçına bakalım. Daha önceki haftalardan farklı olarak sahaya hangi dokunuşu vardı Leonardo'nun? Fenerbahçe'nin en önemli zaafiyetlerinden biri kalesi... Volkan Demirel'in yan toplarda başarılı iken cepheden gelen şutlarda başarısız olduğu bilinen bir gerçek... Peki, bunu kullanmak için ne gibi bir hamle yaptık? Birkaç istisna pozisyon dışında yan toplarla klasik oyunumuzu oynayıp durduk. Bu noktada maçtan önce rakibi analiz etmek konusunda ya bir eksiklik var ya da rakibe göre oyun kurgulamak konusunda bir sorun.
Fenerbahçe maçında Leonardo'yu Mehmet Özdilek'e benzettiğim noktalardan bir tanesi de oyuncu değişiklikleri oldu. Blogu takip edenler bilir Mehmet Özdilek zamanında en çok oyuncu değişiklikleri konusunda yazardık. O günler geri mi geliyor ki? İlk yarıyı 1-0 geride kapatmışız. İkinci yarıda beklediğimiz gol bir türlü gelmiyorken bu kadar geç oyuncu değişikliği yapmak ne kadar mantıklı?
Şöyleydi böyleydi yazıyoruz ama vallahi de billahi de şu maçı kazanmamamız için hiçbir nedenin olmadığını bilerek yazmak bizi daha çok üzüyor. Fenerbahçe bu maçta top mu oynadı? Hayır. Doğru düzgün pozisyon bile yok ama bizim bir türlü çözüm bulamadığımız sorunlarımız puanları savurup durmamıza neden oluyor.
Bir kez daha umarım diyeyim ve umarım bu sorunlarla ligin ikinci yarısında boğuşmayız. Bir umarım da şunun için: Leonardo konusunda kurduğum bu benzerlik konusunda umarım yanılırım da takıma katıldığı ilk gün kurduğumuz hayalleri bize yaşatırken Leonardo'yu alkışladığımız günler bir an önce gelir.