Hayal kırıklıklarına ne yazık ki bu hafta da devam... Geçen haftaki maç yazısına "hayal kırıklığı" içerikli bir cümle ile başlamıştım, nasipte bu hafta da aynısı varmış: Hayal kırıklığı...
Oysa geçen haftaki yazıyı yazarken Göztepe maçından oldukça ümitliydim. Göztepe bu sezon için her ne kadar "lige çok iyi bir başlangıç yapan ekip" sıfatını taşısa da "Süper Lig'in yeni temsilcisi" sıfatını da henüz üzerinden atabilmiş değil. Bu yönüyle onların bu iyi gidişatı sürdürebilmek yönünde gösterebilecekleri direnç belirsiz...
Göztepe'yi bu direnç noktasında kırabilecek takımların başında olduğumuzu düşünüyordum. Kaliteli kadrosuna rağmen yapabileceklerini henüz ortaya koyamayan bir Antalyaspor'un şu an bizim için "kötü bir sürpriz" iken ligdeki tüm takımlar için de "tehlikeli bir sürpriz" niteliğinde aslında... Çünkü bu gidişat sezon sonuna kadar bu şekilde sürmeyecektir. Bir noktada bu takım ayağa kalkacak ve beklentilerimize yanıt vermeye başlayacaktır.
Göztepe maçında bu ayağa kalkışı gerçekleştiremedik. Bunda da bence en önemli etken geride kalan haftaların üzerimizde bıraktığı stres... Göztepe maçında yaptığımız paslaşmalara, hücum tercihlerine bakınca hep bu stresin izlerini görmek mümkün. Örneğin Menez'in pası... Sıkıştığı anda yanı başındaki arkadaşını tercih etmemesinin sebebini bu streste buluyorum ben. Veya duran top organizasyonlarımız mesela... Doğrudan kaleye şutlar çıkarabileceğimiz noktalarda hep garip organizasyonlarla topu heba ettik.
Tabii tüm suçu da strese yıkmamakta fayda var. Çünkü stres diyoruz ama kadromuzdaki birçok isim kariyerlerinde çok çok daha üst seviye mental mücadeleler vermiş isimler iken bizim bu stresin altında eziliyor olmamız çok da açıklanabilir bir durum değil. Buna ek olarak takım tam golü bulmuş ve umutlanmışken Sandro'nun kırmızı kartlık hareketi açıklanabilir değil.
Ancak her şeyin özünde işler her zaman istediğimiz gibi gitmese de takım olarak yapmamız gerekeni yapmalıyız. Dolambaçlı yollar yerine doğrudan sonuca odaklı hareket etmeliyiz. Çünkü futbol basit bir oyun ve bu oyunu ne kadar basit oynarsanız o kadar başarılı olursunuz.
Göztepe maçının ikinci yarısı 10 kişi eksik olmamıza rağmen gösterdiğimiz performans bize ayağa kalkabilecek güçte olduğumuzun işaretlerini bir kez daha verdi. -Bir kez daha- umarım ki Kasımpaşa maçı işaret değil, sonuç görebildiğimiz bir maç olur ve önümüze bu gereksiz streslerden arınarak devam edebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren yorumlarınızın yayınlanmayacağını hatırlatır, yorumlarınızı paylaşarak blogumuzu zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederiz.